engin Mühendislik
En Kaliteli En Ekonomik ve En Sağlıklı Mühendislik Çözümleri....
Havalandırma ,İklimlendirme ve Soğutma
En Kaliteli En Ekonomik ve En Sağlıklı Mühendislik Çözümleri.-komple sistem.periyodik bakım -onarım
SAYFA İÇİ ARAMA
- Havalandırma ve havalandırma hesabı - Genel Havalandırma Sistemleri - Lokal Egzoz Havalandırma - Menfez ve Difüzörler - Davlumbaz ve Baca Filtreleri,endüstriyel mutfak havalandırması-Hava Temizleme Cihazi - Nem(İdeal Nem Nem Alma Cihazı) - Motor Sürücü (Hız Kontrol Cihazları) - Klima Sistemleri - Evaporatif Sogutucular-Kanallı Klima Sistemleri -Heat-pump Cihazlari Kullanımı - Kanallı Klimalarla Kullanılan Cihazlar-chiller Nedir Çalisma sistemi - VRV Sistemler -Dx Batarya - Endüstriyel Klimalar - Klima Seçimi - Pratik Klima Hesabi- Klima Santralı Nedir Klima Hücreleri - Soğuk Hava Depoları - Fan-Coil Üniteler - Fan-Coil Arızları -Su Soğutma Kulesi-Hidrokültür (Suda Bitki Yetistirilmesi)
********************************************************************
HAVALANDIRMA ve HAVALANDIRMA HESABI
HAVALANDIRMANIN ÖNEMİ VE GEREKLİLİĞİ
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre insanların kapalı ortamlarda bulunduğu zamanlar, havadaki karbondioksit oranı on binde üçü geçerse sağlıksız bir durum söz konusudur. Mekanlarda, hava akımının olmaması durumunda, sağlıksız bir sistem söz konusudur. Yoğun insan ve ürün barındıran ortamlar, kısa sürede kirlenecek ve yeterli temiz hava, havalandırma olmadığı sürece ortama geçmeyecektir. İnsanların nefes alış verişleri, terlemeleri ve her türlü kokusu ortamı kirletmekle birlikte, en kısa sürede havalandırma olmazsa, birçok hastalığın da yayılması kolaylaşır.
Bu tür kapalı mekanlarda hastalıkların yaygınlaşması da bu yüzdendir. Lokal ve merkezi havalandırmaların kullanılmaması, bu ortamları kirli alanlar haline getirecektir.
HEPA FİLTRELER
Hepa (High Efficiency Particulate Arresting - Yüksek Etkinlikte Partikül Yakalayıcı) filtre %85 ve üzerinde, 0,3 mikrona kadar havada bulunan partikülleri havadan arındırabilen filtrelerdir.%99,97 oranına sahip olan filtrelere True Hepa (Gerçek Hepa) filtre denir. Bu oranın biraz altında kalanlarına ise Hepa filtre denir. %99,99 oranına sahip olan filtrelere ise ULPA filtre denir.
,
Havalandırma sisteminde; kaba partiküllerin (partikül çapı en büyük kirleticilerin) filtrasyonunda ilk kademe olarak kullanılan filtre grubudur.
Havalandırma sisteminde; ince partiküllerin filtrelenmesinde ikinci ve/veya üçüncü kademe olarak kullanılan filtre grubudur. Klima santralleri gibi havalandırma sistemleri başlıca kullanım yerleridir.
En küçük partikül çaplarına sahip kirleticilerin istenen verimlilikte filtrelenmesi için kullanılan filtreler EPA, HEPA ve ULPA olarak isimlendirilen filtre sınıflarındadır.
HEPA filtreler genellikle sistemin son filtreleme işlemini yapmakta ve mahalde bulunması gerekmektedir. Hava ortama verilmeden önce HEPA filtreden geçmektedir. HEPA filtre sınıfı H13 olabilir. H13 filtrenin EN 1822’ye göre verimi %99.95’tir. HEPA filtreler çok hassas bir yapıya sahip olduklarından montaj sırasında zarar görmemeleri için dikkat edilmelidir. Ayrıca HEPA filtre,HEPA kutusunda bulunan filtre yuvasına iyice oturtulmalı ve kaçakların oluşmasına izin verilmemelidir.
Günümüzde kullanılan “High Efficiency Particulate Air (HEPA)” filtrelerin ilk prototiplerine özellikle İkinci Dünya Savaşı’nın başlarında, gaz maskelerinde rastlamaktayız. Bu sistemler, savaş sonrasında ise gerek tıp, gerek ise hassas alet montajında gerek duyulan steril ortam gereksinimi için klasik klima sistemleri ile kombine olarak kullanılmıştır. Havanın içindeki yabancı maddelerden temizlenebilmesi için yüksek verimlilikte ayrım yapan hava filtreleri ile donatılmış filtre bölümleri gerekmektedir. Bunların değişik kalite sınıflandırılması mevcuttur
Belli başlı kurumların filtreleri sınıflandırmak ve değerlendirmek için kendi standartları vardır. Dünyada en çok kullanılan ve takip edilenlerden biri ASHRAE Amerikan Isıtma, Soğutma ve Klima Uzmanları Derneği ve diğeri de CEN Avrupa Standardizasyon Komitesi’nin standartlarıdır.
ISI GERİ KAZANIMLI HAVALANDIRMA SİSTEMİ
Kullanım alanları
Ofisler, okullar, sağlık tesisleri, mağazalar, endüstriyel tesisler, spor salonları ve yüzme havuzları, yüksek katlı binalarda bulunan özel ev, ofis-bürolar ve daireler.
DETAYLI KATALOG İÇİN RESMİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ
CİHAZ KUMANDA DETAYI İÇİN RESMİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ
HAVA TEMİZLEYİCİ CİHAZLAR
Temiz ve sağlıklı havayı sağlamak için üretilen bu cihazlar ekseriyetle 4 filtreli olarak piyasaya sürülmektedir. Filtreler ve etkinlikleri şekilleri ile birlikte aşağıda gösterilmiştir. Tek oda için üretilenler ve daha geniş alanlarda kullanılan tipleri mevcuttur. Kullanım Yerleri ise Evler, Mağazalar, Marketler, Okullar ve Dershaneler, Ofisle Bakım evleri, Camiler, Spor salanları, Kuaförler, Restoran ve kafeler, Hastaneler ve eczaneler vb. sayılabilir
Resim York Kataloğundan alınmıştır
HAVA TEMİZLEME CİHAZI FİLTRE YERLEŞİM DETAYLARI (pdf için resmin üzerine tıklayınız)
Kullanılan filitreler ve etkinlikleri aşağıda gösterilmiştir.
Endüstriyel havalandırma sistemleri, işyeri ortamındaki kirlenmiş havayı değiştirmek için ısıtılmadan veya ısıtılarak, doğal akım, etkin basınç ya da mekanik bir etki (vantilatör) yardımıyla, ilgili ortamdan hava emilerek dışarıya atılması veya bu ortama taze hava verilmesi amacıyla kurulan mekanik sistemlerdir. İşyeri havalandırması, havadaki kirletici maddelere maruziyeti kontrol için yapılır. Genel olarak, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla duman, toz ve buhar gibi kirleri ortamdan uzaklaştırmak için kullanılır. Havalandırma, doğal yollarla yapılabildiği gibi (pencere açılması gibi) mekanik yöntemlerle (fanlar, körükler) de yapılabilir. Endüstriyel sistemler belirli bir hızda ve belirli miktarda havanın taşınarak, istenmeyen kirleticilerin ortadan kaldırılması için tasarlanır. Tüm endüstriyel havalandırma sistemlerinde temelde aynı ilkeler takip edilir; bununla birlikte her bir işyeri için, işin türüne ve işyerindeki kirletici oranına göre, ayrı sistem tasarımı yapılmalıdır.
Havalandırma Sistemleri ile
1- Devamlı taze hava sağlanması, ortam havasının sürekli yenilenmesi
2- Sıcaklık ve nemin konfor seviyesinde tutulması
3- Yangın ve patlama tehlikelerinin azaltılması
4- Kirleticilerin ortadan kaldırılması ya da seyreltilmesi
5- Ortamlarda istenmeyen hava akımlarının oluşmasını engellemek üzere (Örneğin, pis kokuların yayılması), birçok durumda ortamlara veya dış havaya karşı ortamın negatif basınç (vakumlu havalandırma) veya pozitif basınç (basınçlı havalandırma) altında tutulmasının sağlanması hedeflenir.
Havalandırma; kapalı çalışma ortamlarına yayılan kirleticilerin ortadan kaldırılması veya kontrolü için yapılan bir çeşit "mühendislik kontrolü" olarak kabul edilir. Çalışanların hava kirleticilere maruziyetinin kontrolü için kullanılan yollardan biridir. Kirleticilerin kontrolü için ayrıca, tehlikeli kimyasalın kullanımının durdurulması, daha az toksik kimyasallarla değiştirilmesi ve proseste değişiklik yapılması yollarına başvurulabilir.
Endüstriyel havalandırma sistemleri, kirli havayı atmak için gerekli kısım, sistemde havayı taşımak için gerekli fanlar, hava filtrasyon cihazları ve havanın hareketini sağlamak için kullanılan fanlardan oluşur.
Havalandırma Sistemlerinin Çeşitleri:
Sanayide iki tip mekanik havalandırma sistemi vardır:
Genel havalandırma sistemi, temiz hava ile kirli havanın karışma oranını azaltır.
Lokal Egzoz Havalandırma Sistemi, kirleticiyi kaynağında veya çok yakınında yakalar ve dışarı atar.
HAVALANDIRMA HESABI (Yazının üzerine Tıklayınız)
I – GENEL HAVALANDIRMA SİSTEMİ: Genel havalandırma, binaya büyük miktarda temiz hava sağlar ve kirli havayı tahliye eder. Sistem, genellikle duvara veya bir odaya ya da binanın çatısına yerleştirilmiş geniş egzoz fanları içerir. Genel havalandırma, işyerinde ortaya çıkan kirleticileri, bütün işyerinin havalandırılması yoluyla kontrol eder. Genel havalandırma kullanımı, işyerinde bir dereceye kadar kirleticileri dağıtabilmektedir fakat bu esnada kirlenme kaynağından uzak kişileri de olumsuz etkileyebilmektedir. Eğer çıkış fanı, maruz kalan işçiye yakın yerleştirildiyse ve taze hava fanı işçinin arkasına yerleştirildiyse kirli hava, işçinin nefes alma bölgesinden uzaklaştırılmış olacaktır ki bu sayede genel havalandırma daha etkili olabilir. Doğru tasarımlar Aşağıda Şekil lerde gösterilmiştir.
Genel havalandırma ile kirletici kontrolü yapılırken; kirletici konsantrasyonunun çok yüksek olmaması ve toksikliğin az olması hususlarına dikkat edilmelidir.
Ayrıca çalışanlar, işlerini kirletici kaynağının çok yakınında yapmamalıdır.
Diğer taraftan, izin verilen konsantrasyonu 100 ppm’ den fazla olan çözücülerin haricindeki durumlar için kimyasal maddelerin kontrolünde genel havalandırma kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Genel Havalandırmanın Zorlukları : Çalışanları koruma metodu olmasından dolayı, genel havalandırma ile ilgili
• Kirleticileri tamamen ortadan kaldırmayacağı,
• Yüksek dozda toksik madde içeren kimyasallarda kullanılamayacağı,
• Toz veya metal dumanı veya yüksek miktarda gaz ve buhar için etkili olmadığı,
• Isıtılması veya soğutulması için yüksek miktarda taze hava gerektirdiği
• Düzensiz yayınımların veya gaz ve buhar dalgalanmalarının dağıtılmasında etkili olmadığı hususları göz önünde bulundurulmalıdır.
Normal "zemin" ya da "masa" fanları da bazen, havalandırma için kullanılır fakat bu fanlar genellikle kirleticiyi kontrol etmekten çok çalışma alanı çevresine dağıtır. Genel havalandırma için kapı veya pencere açılabilir ancak bu yöntem hava hareketi kontrol altına alınmadığı sürece güvenilir değildir. Genel bir not olarak, hava veya seyreltme havasının hacimsel akış oranı büyük oranda işyeri havasıyla karışan taze havanın yanı sıra kirleticinin ne kadar hızla çalışma alanına girdiğine bağlıdır.
2 – LOKAL EGZOZ HAVALANDIRMA SİSTEMİ:
Lokal egzoz havalandırma sistemi, işyeri ortamına kirletici yayılmasına neden olan genel havalandırmanın aksine kaynağın yakınında kirleticiyi yakalama yoluyla hava kirleticilerini kontrol etmek için kullanılır.
Toksik kirletici, işçinin nefes bölgesine ulaşmadan önce kontrol edildiğinden lokal sistem çok daha etkili bir yoldur. Genellikle,
• Hava kirleticinin ciddi sağlık riski oluşturması
• Büyük miktarlarda toz veya duman üretilmesi
• Soğuk havalarda havalandırmadan dolayı ısınma giderlerinin artma endişesinin olması
• Emisyon kaynaklarının az olması
• Emisyon kaynaklarının işçilerin nefes alma bölgesi yakınında bulunması durumlarında tercih edilir.
Lokal Egzoz Havalandırmanın Bileşenleri
• Kirleticiyi kaynağında yakalaması için bir davlumbaz veya açıklık
• Sistem içinde kimyasalları taşıması için kanallar
• Sistemdeki hareketli havayı temizlemesi için hava temizleme cihazı (Her zaman gerekmez)
• Sistem içinde havanın hareketi ve dışarı atılması için fanlar
• Kirli havanın atılması için egzoz bacası Şekil de verilmiştir. Lokal Egzoz Sisteminin Temel Bileşenleri
Genel havalandırmanın avantajları:
• Düşük ekipman ve kurulum maliyetleri.
• Az bakım gerektirmesi.
• Düşük dozda toksik madde içeren kimyasallar için etkili olması.
• Parlayıcı ve yanıcı gazlar veya buharlar için etkili olması.
• Hareketli veya dağılmış kirleticiler için en iyi havalandırma sağlaması.
Dezavantajları:
• Kirleticilerin tamamen ortadan kalkmaması.
• Yüksek dozda toksik madde içeren kimyasallar için kullanılamaması.
• Toz, metal dumanları, çok miktarda gaz veya buhar için etkili olmaması.
• Yüksek miktarda ısıtılmış ya da soğutulmuş taze hava gerektirmesi.
• Düzensiz veya gaz ve buhar yayınımları için etkili olmaması.
Lokal Egzoz Havalandırmasının Avantajları:
• Kirleticiyi kaynağında yakalar ve uzaklaştırır.
• Yüksek dozda toksik madde içeren kimyasallar için tek seçenek.
• Tozlar ve metal dumanları dâhil çok kirletici çeşidini tutabilir.
• Daha az taze hava gerektirir. Bu sayede de daha az hava dışarı atılır.
• Az taze hava gerektirdiği için ısıtma ve soğutma maliyeti düşük.
Dezavantajları:
• Tasarım, montaj ve ekipman için yüksek maliyet.
• Düzenli temizlik, kontrol ve bakım gerektirir. Havalandırma Sistemlerinde Karşılaşılan Bazı Zorluklar • Sistem, özellikle filtreler, kirleticilerden dolayı yıllar içinde bozulmakta.
• Sürekli bakım gerektirmekte
• Problemlerin teşhisi ve gerçekçi ölçümler için düzenli ve rutin testler gerekmekte. Sistemin etkili bir şekilde çalışmaya devam etmesi için havalandırma sisteminde sadece uzman personel değişiklik yapmalıdır.
Havalandırma Sistemlerinde kullanılan motorların hız kontrol cihazları ile düzenlenmesi ve yanlış seçilmiş motorların hız kontrollarının yapılarak hem tasarruf sağlanması hem de konfor sağlanması yapılabilmektedir.
MENFEZLER VE DİFÜZÖRLER (Anemostat)
havalandırma ve klima sistemlerinde yer alan son ekipmanlardır.
Bulunduğu mahal içerisinde konfor şartlarını sağlayabilmek için bu ekipmanların doğru seçilmiş olması sistemin kusursuzluğu açısından büyük önem taşımaktadır. Ortama verilen havanın, mahal içerisinde dağılması, menfezlerin yerlerinin ve tiplerinin belirlenmesi havalandırma tekniğinin en önemli konularından biridir. Araştırmalar havalandırma sistemlerine ait sorunların büyük bir çoğunluğunun menfezlerden kaynaklandığını ortaya koymaktadır..
“Havalandırma Sistem seçimimiz ne kadar doğru ve başarılı olursa olsun, Menfezlerin doğru seçim ve yerleşimi yapılmaz ise ideal konfor şartlarını sağlamak mümkün değildir.”
Menfezlerin görevi, mimari tasarıma uygun olarak, kirlenen havanın ortamdan atılması, temiz havanın içeriye sevk edilmesi, gerekli hava debisini verilmesi, havanın mahal içerisinde yayılması, rahatsız edici hava akımları oluşturmaması, havayı doğrudan toplayıcı menfezlere göndermemesi ve mahalde gürültü oluşturmamasıdır.
Klima sistemlerinde menfez seçimleri yapılırken;
Isı yükü, Hava değişim miktarı, Mimari özellikler göz önüne alınarak menfez tipi seçimi yapılmalıdır. Menfez özellikleri; menfez ebatları, hava debisi, mahaldeki hava hareketi, mahalin sıcaklık dağılımı ve ses seviyesine göre belirlenmelidir.
Menfezler hava akış yönüne, monte edildikleri yere, tip ve şekillerine göre sınıflandırılabilirler.
– Dağıtıcı menfezler
– Toplayıcı menfezler
Bulundukları yere göre;
– Tavan
– Duvar
– Döşeme
– Özel menfezler
Tip ve şekillerine göre;
– Tek sıra ve çift sıra kanatlı menfezler
– Lineer menfezler
– Kare petek menfezler
– Yuvarlak kanal menfezleri
– Transfer menfezleri,
– Lif tutucu menfezler,
Difüzörler
– Swirl difüzörler
– Nozullar
Tavan Tipi Emme/Basma Menfez Tipleri
Hava akış yönünü, giriş veya çıkış (basma, emme) hava yönü olarak sınıflandırabiliriz. Bu bağlamda kullanılan uç elemanlarını aşağıdaki gibi inceleriz.
Emme ve basma menfezlerinin mahal içindeki konumu, konfor veya rahatlık duygusu üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Menfez konumlarının secimi işleminde genellikle sınırsız bir serbestlik söz konusu değildir ve bu işlem esas olarak iklimlendirme tesisatının tipine bağlıdır. Basma menfezleri, bir duvarın alt ya da üst kısmına, bir pencerenin alt kısmındaki duvar yüzeyi üzerine veya tavana yerleştirilebilir. Duvarların üst kısımlarında öngörülen basma menfezleri, yaz mevsiminde gerçeklenen iklimlendirme işlemleri için son derecede uygun sonuçlar verir. Bunun nedeni, serin havanın aşağılara doğru inmeye ve bu koşullar altında mahal havası ile karışmaya eğilim göstermesidir. Kış mevsiminde ise sıcak hava, tavana yakın bölgelerde tabakalar halinde yayılmış durumda toplanır. Bundan dolayı, basma havası ile mahal havasının uygun bir karışım oluşturması için emme menfezlerinin duvarların alt bölgelerinde öngörülmesi gerekir. Bir duvar üzerinde gerçeklenmesi düşünülen basma menfezi konumunun seçimi işinde bazı koşullara uyulması zorunludur. Bu koşullar aşağıdaki şekilde açıklanabilir.
1) Menfezin uygun bir çalışmaya olanak vermesi ve tavan yüzeyinde siyahımtırak lekelerin belirmemesi için basma menfezinin üst ayrıtı, tavan seviyesinden yaklaşık 30 cm kadar daha aşağıda bulunmalıdır. Tavanda, kirişler ve aydınlatma aygıtları gibi çıkıntılı kısımlar bulunması halinde istenmeyen türbülanslar olmayacak kadar aşağı indirilmelidir.
Dağıtıcı Menfez Toplayııcıı Menfez
Transfer Menfezi
Yuvarlak Tavan Difüzörü
Lineer difüzör
Kare Tavan Difüzörleri
DAVLUMBAZ HAVA DEBİSİ HESABI VE ENDÜSTRİYEL MUTFAK HVALANDIRILMASI
ENDÜSTRİYEL MUTFAK HVALANDIRILMASI PDF İÇİN YAZININ ÜZERİNE TIKLAYINIZ (kaynak MMO)
Mutfak havalandırmasında en uygun çözümlerden biri davlumbaz kullanmaktır. Mutfak davlumbazları ile kokuyu, ısıyı ve nemi kaynağı üzerinde yakalamak imkanı vardır. Davlumbazlarla gerçekleştirilen lokal havalandırma sayesinde, hava miktarlarını azaltmak mümkün olabilmektedir. Davlumbazın iyi çalışması için davlumbaz ağzında belirli hava akış hızları sağlanmalıdır. Davlumbaz ne kadar iyi yerleştirilmişse, daha az hava debisiyle çalışabilir. Bunun için mümkün olduğu kadar ocağı ve davlumbazı köşeye yerleştirmelidir. Şekilde görüldüğü üzere oda ortasındaki davlumbazda, köşeye yerleştirilen davlumbaza göre iki misli daha fazla hava çekmek gerekmektedir. Çünkü hesaba giren çevre, oda ortasında iki misli daha fazladır.
Davlumbaz malzemesi olarak krom nikel alaşımlı sac, alüminyum veya bakır kullanılabilir. Davlumbazlar genellikle ışıklandırılır.
Davlumbaz Fan Hesabı.
Genellikle endüstriyel mutfaklarda davlumbazlar ilgili firmalar tarafından tasarlanıp sahada yerleşimi yapılır. Fakat davlumbazın yerleşimi netleşmeden davlumbaza uygun fan seçimi yapılmamalıdır. Duvara teması olacak mı ? Tezgah ile arasındaki yükseklik farkı nedir ? Bu tarz sorulara cevap almadan fan seçimi yapılması kullanımla beraber fan performansındaki düşüş ile gözlemlenebilir.
Bu tür olaylara izin vermemek için davlumbaz yerleşimini öğrendikten sonra hesabımız basitleşiyor.
Şematik gösterimde hangi yerleşim bizim sahadaki imalatlarımıza uyuyorsa formülize ederken ona göre ilerlemeliyiz.
Q = 2.h1.U.Vx
Q = Debi (m / s)
Vx = Davlumbaz ağızındaki akış hızı (m /sn) (0,25 ile 0,5 m/sn arası alınır)
U = Davlumbazın çevresi ( m ) ( duvara temas eden kenar dahil edilmez )
h2=zemin ile davlumbaz arası mesafe (m) ( bu yükseklik 2,1 m'yi geçemez)
ÖRNEK
2 x 4 mt ebatlarında duvar ile teması olmayan tezgah ile davlumbaz arasındaki mesafenin 1,2 mt olduğu bir davlumbaz için fan seçimi yapalım. Mekan yoğun olarak kullanılan bir kebapçı olsun.
U=2x(2+4) = 12 m
Vx= Davlumbaz yoğun olarak kullanıldığından davlumbaz ağzındaki hızı 0,5 m/sn alalım.
h1=1,2 mt
Q= 2 x 1,2 x 12 x 0,5 = 14,4 m/sn = 51.840 m3/h debili fan ihtiyacımızı giderecektir.
Tasarım yaparken davlumbaz kanal içi hızı 5-20 m/sn olarak tasarlamalı. Basma yüksekliğini de klasik kritik kanal basınç kaybını yaparak hesaplamalıyız. Bunun içerisine Filtre dirençlerini eklemeyi unutmamalıyız.
İkinci bir örnek verirsek
1 x 2 mt ebatlarında 2 kenarı duvar ile teması olan tezgah ile davlumbaz arası mesafe 1,2 mt olan davlumbaz için fan seçelim. Mekan butik restaurant olsun.
U = 1+2 = 3 m
Vx=Davlumbaz kullanım yoğunluğu düşük olacağından 0,25 m/sn alalım
h1= 1,2 m
Q= 2 x 1,2 x 3 x 0,25 = 1,8 m/sn = 6.480 m3/h debili fan ihtiyacımızı karşılayacaktır.
ELEKTROSTATİK BACA FİLTRESİ
Çalışma Prensibi
Filtrenin içinden geçen havadaki tüm partiküller yüksek voltajda elektrik ile yüklenir ve ardından da arkasından gelen toplayıcı bölümü ise yüklenen bu partiküllerin içinden havayı, yağ, koku ve duman gibi zararlı ve kirletici partiküllerden ayrıştırır.Ellektrostatik Baca Filtresi Çalışma prensibi.
Bui filtrelerde,. Hava, motor/üfleyici(blower) tarafından çekilir. Yıkanabilir metal ızgaralı ön filtreden geçer. Bu filtreler, büyük parçacıkları bloke eder. Kalan parçacıkları, (0.01 mikron gibi küçük bazı parçacıklar dahil) bir elektrik yükü ile yüklenir. Güçlü bir elektrik alanından (iyonize bölüm) geçirilerek süzülür. Yüklü olan parçacıklar eşit aralıklı paralel plakalar ile birlikte bir dizi toplayıcı plaka bölümüne geçer. Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi Her alternatif plaka parçacıklarıı toplar, arındırır ve geri püskürtme metodu ile steril olarak iade eder.
Elektrostatik filtreler yağı ve dumanı yakmadığı unutulmamalıdır. Bu yüzden de belirli aralıklarla bu filtrelerin temizlenmesi gerekmektedir. Aksi durumda biriken yağ ve dumanı cihaz geri vermeye başlayacaktır. Bu yüzden tüm işletmelerin zorunlu olarak uzman kişiler tarafından bacalarını temizletmeleri gerekmektedir. Ayrıca, düzenli temizlenmemesi durumunda ise bacaların veriminin düşeceği de unutulmamalıdır.
Elektrostatik Baca Filtresi ile çalışan bacalar özellikle cafe, lokanta, restoran gibi yemek kokularının ve yakıtla ortaya çıkan zararlı gazların filtrelendiği mekanlarda daha çok kullanılmaktadır.
İlk masrafı nispeten yüksek olsa da uzun vadede kazanca geçiren sistemler arasındadır. Elektrostatik filtreler gaz ve yağ partiküllerinin dışında Aktif Karbon filtresi ile kokuyu da filtrelemektedir. %99 ‘a varan bir filtreleme sistemleri mevcuttur. Belirli aralıklarla bu filtrelerin temizlenmesi gerekmektedir. Aksi durumda biriken yağ ve dumanı cihaz geri vermeye başlayacaktır. Bu yüzden tüm işletmelerin zorunlu olarak uzman kişiler tarafından bacalarını temizletmeleri gerekmektedir. Ayrıca, düzenli temizlenmemesi durumunda ise bacaların verimi düşecektir.
ELEKTROSTATİK FİLTRELİ DAVLUMBAZ SİSTEMİ
AKTİF KARBON FİLTRELİ DAVLUMBAZ SİSTEMİ
İŞYERİ BİNA VE EKLENTİLERİNDE ALINACAK SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK – (Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı:17 Temmuz 2013 sayı:28710)
KAPALI İŞYERLERİNİN HAVALANDIRILMASI
- Kapalı işyerlerinde çalışanların ihtiyaç duyacakları yeterli temiz havanın bulunması sağlanır. Yeterli hava hacminin tespitinde, çalışma yöntemi, çalışan sayısı ve çalışanların yaptıkları iş dikkate alınır.
- Çalışma ortamı havasını kirleterek çalışanların sağlığına zarar verebilecek atıkların ve artıkların derhal dışarı atılması sağlanır. Boğucu, zehirli ve ya tahriş edici gaz ile toz,buğu,duman ve fena kokuları ortam dışına atacak şekil ve nitelikte ,genel havalandırma sisteminden ayrı olarak mekanik (cebri )havalandırma sistemi kurulur.
Mekanik havalandırma sistemi kullanıldığında sistemin her zaman çalışır durumda olması sağlanır. Havalandırma sisteminin çalışmaması, iş sağlığı ve güvenliği yönünden tehlikeli ise arızayı bildiren kontrol sistemi tesis edilir.
- Pasif (suni) havalandırma sistemlerinde hava akımının, çalışanları rahatsız etmeyecek, çalışanların fiziksel ve psikolojik durumlarını olumsuz etkilemeyecek, ani ve yüksek sıcaklık farkı oluşturmayacak şekilde olması sağlanır.
İŞYERİ BİNA VE EKLENTİLERİNDE ALINACAK SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK – (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından 17 Temmuz 2013 ÇARŞAMBA sayı: (28710)
Ortamsıcaklığı
- İşyerlerinde termal konfor şartlarının çalışanları rahatsız etmeyecek, çalışanların fiziksel ve psikolojik durumlarını olumsuz etkilemeyecek şekilde olması esastır. Çalışılan ortamın sıcaklığının çalışma şekline ve çalışanların harcadıkları güce uygun olması sağlanır. Dinlenme, bekleme soyunma yerleri, duş ve tuvaletler, yemekhaneler, kantinler ve ilk yardım odaları kullanım amaçlarına göre yeterli sıcaklıkta bulundurulur. Isıtma ve soğutma amacıyla kullanılan araçlar ,çalışanı rahatsız etmeyecek ve kaza riski oluşturmayacak şekilde yerleştirilir, bakım ve kontrolleri yapılır. İşyerlerinde termal konfor şartlarının ölçülmesi ve değerlendirilmesinde TS EN 27243 standardından yararlanılabilir.
- Yapılan işin niteliğine göre, sürekli olarak çok sıcak veya çok soğuk bir ortamda çalışılması ve bu durumun değiştirilmemesi zorunlu olunan hallerde, çalışanlar ıfazla sıcak veya soğuktan koruyucu tedbirler alınır.
İşyerinin ve yapılan işin özelliğine göre pencerelerin ve çatı aydınlatmalarının, güneş ışığının olumsuz etkilerini önleyecek şekilde olması sağlanır.
İÇ HAVA KALİTESİ
Endüstriyel veya ticari ürünler üretilen ortamlarda insan kaynaklı hava kirleticilerinin yanında prosesten kaynaklanan hava kirleticiler deortama yayılmaktadır. Bu kirleticiler insan sağlığı için az tehlikeli veya çok tehlikeli olabilirler.
Endüstriyel ve ticari mutfaklarda pişirme işlemi sonucunda havaya zararlı gazlar ve taşınımla ısı yayılmaktadır. Yayılan bu gazlar ve ısı çalışanların sağlığını tehdit etmeden ortamdan güvenli bir şekilde uzaklaştırılmalıdır.
Isınan havanın taşınması yoluyla ısı yayıldığı gibi ışınımla da ısı yayılmaktadır.
İÇ HAVA KALİTESİ
Bazı ticari mutfak cihazları tarafından yayılan buhar ve yağ ihtiva eden partikül miktarları ve Bu maddelerin solunan hava içerisinde asılı kalması durumunda; solunarak insan vücuduna geçmesine ve insanlarda kalp damar, cilt, solunum yolu hastalıkları gibi bir çok hastalığa sebep olacaktır.
ENDÜSTRİYEL VE TİCARİ MUTFAKLARIN HAVALANDIRILMASI
Bütün bu sebeplerden dolayı pişirme yapılan tüm ortamlardan kirli hava etkili bir şekilde uzaklaştırılmalı, atmosfere atılmadan önce insan sağlığına zararlı olabilecek madde konsantrasyonları sınır değerlerin altına düşürülmelidir.
Çevre B akanlığı 6 haziran 2008 tarihinde yayınladığı «Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği»‘nde poliaromatik hidrokarbonların ortamhavasında bulunması gereken minimum ve maksimum değerlerini yayınlamıştır. Avrupa Birliğinin 96/62/EC, 99/30/EC, 2000/69/EC, 2002/3/EC ve 2004/107/EC sayılı direktiflerine paralel olarak yayınlanmıştır.
Buna göre karbonmonoksitin o ortam havasında bulunma miktarı maksimum 10 mg/m3 olarak belirlenmiştir. Yönetmelikte ayrıntılı tablolar mevcuttur.
Ortamdan çekilen hava miktarı pişirme cihazlarının ısıl kapasiteleri, yüzey alanları, pişirilen maddenin özelliklerine göre değişir.
Mutfak davlumbaz sistemlerinde NFPA ve «Yangından Korunma Yönetmeliği» ne göre yangın damperi kullanılmamalıdır. Yangın sırasında Davlumbaz sistemleri aynı zamanda duman tahliye sistemleri olarak çalışırlar.
DAVLUMBAZ SİSTEMLERİ
Sistemin diğer önemli elemanı davlumbazlardır.
Davlumbazlar yapısal şekillerine göre sınıflandırılırlar. Ada tipi davlumbaz, duvar tipi davlumbaz arka tarafı kapalı davlumbaz şeklinde adlandırılabilirler.
NFPA–96/2001
Davlumbazların açık kenarları ne kadar az ise davlumbaz sistemi o kadar verimli çalışır.
Havalandırma esnasında mutfak ortamını negatif basınç altında tutarak mutfak kokularının ve dumanın diğer mahallere yayılması engellenmelidir. Ayrıca mutfak ortamına egzoz edilen miktardan daha az miktarda hava verilebilir. Belirli bir miktar hava yemekhaneden veya diğer ortamlardan menfezler aracılığıyla transfer edilebilir.
Kanallar veya baca;
Ek yerlerinden yağ, alev veya duman sızdırmamalı, yağ veya kir birikimlerine sebep olabilecek gözeneklere sahip olmamalıdır.
paslanmaz çelikten en az 1,08 mm kalınlığında tamamen kaynaklı imal edilmelidirler. (Nfpa)
Ayrıca yüksek sıcaklığa da dayanıklı olmalıdır.
Kanal baca sistemi sızdırmazlık sınıfa A olmalıdır.
Kanal-baca sistemi kolaylıkla temizlik yapılabilmesi için sızdırmaz temizleme kapakları ile donatılmış olmalıdır.
Kanallar veya baca;
Kanal-baca sistemi davlumbaza doğru 1/50 eğimle döşenmelidir. Bu şekilde yoğuşmaveya yıkama esnasında su akışı davlumbaza doğru olacaktır.
Mutfak kanal-baca sistemleri yangın bariyerlerinden geçirilmemelidir.
Mutfak kanal-baca sisteminin geçtiği şafttan başka hiçbir sistem geçmemelidir. Başka hiçbir sistem mutfak baca sistemine bağlanmamalıdır.
Kanal içerisindeki hava hızı en az 5 m/snolmalıdır
Fanlar;
Sistem üzerinde kolay ulaşılabilir bir notada, hava koşullarından etkilenmeyecek şekilde yerleştirilmelidir.
Kabin içerisinde hava akımına maruz kalan fan motoru koruma sınıfı IP55 olmalıdır.
Fanlar patlamaya ve ya yangın çıkarmaya sebep olmamalıdır.
Fan bağlantılarında esnek bağlantı kullanılmamalıdır.
Fanlar alevlenebilir malzemelerden en az 1,5 metre uzakta olmalıdır.
Enerji verimlilik sınıfı EFF1 olan motorlar kullanılmalıdır
KARBON FİLTRELER
Aktif Karbon FiltreSistemi Çalışma Prensibi:
a.Aktif karbon filtrenin gaz moleküllerini yakalama ve tutma özelliği vardır. Aktif karbon fitrenin yüzey imilyonlarca ufak gözenekten oluşmaktadır. Bu gözenekler sayesinde bir çok koku yayan zehirli gazlar yakalanır. Aktif karbon fitreler kullanıldığı ortam havası kirliliğine ve kullanım sıklığına bağlı olarak deiştirilmelidir.
b.Filtreler, edilecek dumanın cinsine ve pişirmede kullanılan yakıta göre seçilir. Kullanım sıklığına göre uygun filtre sistemi seçilmelidir.
c.Fan vasıtasıyla ön yağ tutucu filtrelerden geçen duman daha sonra karbon filtrelerden geçirilerek dışarıya deşarj edilir.
ARITMA SİSTEMLERİ VE FİLTRE TİPLERİ
Karbon filtrelerde kontak zamanı terimi önemlidir. Bu süre saniye olarak ifade edilen ve egzoz havasının filtre ile temas süresidir. 0,1 saniye ile 0,8 saniye arasında değişir
METAL FİLTRELER
ISLAK ARITMA SİSTEMİ PRENSİP ŞEMASI
Islak arıtma sistemi prensip şeması şekilde gösterildiği gibidir.
Egzoz havası plakalar arasından geçerken su damlacıkları tarafından yıkanır. Özellikle toz, kıvılcım vb. maddeler üzerinde etkilidir.
Islak arıtma sisteminde oluşacak çamurun atılması için boşaltma vanası mevcuttur. Sistemde kullanılan su sürekli yenilenmelidir.
ARITMA SİSTEMLERİ VE FİLTRE TİPLERİ
Kullanılan su depoda birikmektedir. Bu su defalarca çevrime girebilir. Kirlenme yoğun olduğunda deşarj edilmelidir. Deşarj edilen su doğrudan kanalizasyona verilemez. Yağ tutucudan geçirilmeli ve filtre edildikten sonra kanalizasyona atılmalıdır.
ULTRAVIOLESİSTEM
İçerisinde ağır hidrokarbon barındıran dumanı etkisiz hale getirmek için ultra-viole ışığı kullanan sistemlerdir. Daha çok az yoğun duman ve buhar üzerinde etkilidir. İnsanlar doğrudan bu ışığa maruz kalmamalıdır. Bu sistem kanal temizliği periyodunu uzatır. Sistemin çalışma yoğunluğuna göre lamba yenilenmelidir.
ARITMA SİSTEMLERİ VE FİLTRE TİPLERİ
KOKU YOK EDİCİ NÖTRALİZASYON SİSTEMİ
Kokunun çeşitli kimyasallarla spreylenerek yok edilmesi sitemidir.
MUTFAK DAVLUMBAZLARI İÇİN NOTLAR
Fitreler :
1. Pratik filtre boyutu seç
2. İmalatçı verilerinden gerekli filtre sayısını belirle (Genellikle 5285m3 / saat her m2 filtre alanı başına)
3. Yatayla 45 – 60 açı yapacak şekilde yerleştirin.
4. Filtre montaj yüksekliği
• Açık alevli olmayan ocaklarda 45 cm. filtre alt kenarından itibaren minimum
• Kömür alevi gibi açık alevlerde filtrenin alt kenarına kadar minimum130 cm.
5. Filtreleri direkt radyoaktif ısıya karşı korumalıdır.
6. Yerinden çıkartılabilen bir yağ toplama tavası bulunmalıdır.
7. Tavayı ve filtreyi muntazam aralıklarla temizleyin
Fan :
1. Yukarı doğru üflemeli fan kullanın. Aşağı üflemeli tavsiye edilmez.
2. Fanı, dizayn debisi Q, filtre ve kanalların direnci SP’ye göre seçiniz.
3. Fan spesifikasyonlarını, beklenen egzoz havası sıcaklığına göre ayarlayınız.
İDEAL NEM ORANLARI NEM ALMA CİHAZI
Yüksek nem Havada artmış olan nem oranı demektir.
Aşırı sıcak etkisiyle yoğunlaşan su buharından olur. Rutubet olarak da bilinir.
Normal nem oranı :
24 derecelik bir ortamda havadaki normal nem oranı yüzde 40 - 60 arasında
olmalılıdır. Yüzde 40’ın altında düşük nem oranından, yüzde 60 ve üzerinde
ise yüksek nem oranından söz edilir. Aşağıdaki tabloda detaylandırılmıştır.
Mahal | Sıcaklık | Nem |
Büro |
25+0.5 ºC |
50%+10% |
Restaurant |
25+0.5 ºC |
50%+10% |
Banka Şubesi |
25+0.5 ºC |
50%+10% |
Bilgi İşlem |
22-24 ºC |
50%+10% |
Mutfak |
28-30 ºC |
50%+10% |
Müstakil Ev |
23-25 ºC |
50%+10% |
Yüksek nem oranı Zararları:
Ölçülen değerler bu orandan düşük veya yüksek ise piyasada satılan nem ölçme cihazları
yardımcı oluyor.
■ Oda nemi 40 % altına düştüğünde gözleriniz yaşarabilir ve iltihaplar oluşabilir. Vücudunuz kuru
hava nedeniyle etkilenir ve kızarık veya kaşıntı gibi rahatsız edici durumlar oluşabilir. Bağışıklık
sisteminin direnci azalır ve bu da hastalıklara yakalanmanızı tetikler.
■ Eğer nem oranı %60 geçiyor ise küf oluşumu ile karşı karşıya kalabilirisniz. Küf oluşumunda
bulunan bakteriler solunum yollarına yöneldiğinde astım veya allerjilere maruz kalabilirisiniz.
Mevsime göre nem oranı farklı bir şekilde düzenlenir…
■ 20 derecelik bir sıcaklık elde etmeniz için, güneşin getirdiği aşırı sıcaklıklarda pencerenizin
dışında bulunna panjurları kapatmanızı öneririz. Hava neminin %60 geçmemesini sağlamanız için
gündüz pencereler kapalı kalmalıdır. En uygun hava değişimini sabahın erken saatlerinde veya
akşam geç saatlerde elde edersiniz. Çünkü o zamanlarda hava soğuk ve kuru olur.
■ Kış aylarında pencereler kapalı kaldığı halde, yaşam alanların nem oranı hızlı bir şekilde yükselir.
Çünkü odada bulunan toplum, hayvanlar ve çiçekler nefesleri ile su buharı oluştururlar . Bundan
dolayı soğuk kış aylarında bile odanızın nem oranını sürekli ölçmenizi tavsiye ederiz.
Yaşam alanlarında ideal nem oranına ulaşın
■ Nem ve sıcaklık ölçer rahatımızı sağlayan iki önemli faktörleri ölçer – Hava sıcaklığını ve nem
oranını. Bir gösterge yönlendirmede yardımcı oluyor- odanın sıcaklık değerlerinin uygun veya
kritik olduğunu belirtiyor.
Yüksek nem oranı vücudun fizyolojik dengelerini bozar. Doğal yollarla olan terlemeyi önler.
Doğal terleme kesilirse vücut ısısı artar, ateş yükselir. Yüksek nem ortamında şu ya da bu
nedenle oluşan aşırı terleme son derece risklidir. Böyle bir terleme şiddetli su ve sodyum
kaybına neden olur. Bu da şok ve komaya yol açabilir. Bu durumda ;
Aşırı sıcaklarda havadaki nem oranı yüksek ise her türlü fizik aktiviteden uzak durmalıyız.
Kronik hastalığı olanlar daha da dikkatli olmalıdır.
Yüksek nemin olumsuz etkilediği kronik hastalıklar KOAH, astım, kalp yetmezliği,
hipertansiyon, yüksek nemin olumsuz etkilediği hastalıkların başlıcalarıdır. Ayrıca idrar
söktürücü ilaç kullananlar da olumsuz etkilenir.
Bunun önlenmesi için; Saat 10.00-16.00 arasında sokağa çıkmayın. Şapkasız dolaşmayın,
gözlük takın, açık renkli giysiler giyin. Serin, gölge ve klimalı ortamları tercih edin. Ağır
spor yapmayın. Günde en az 2.5 litre su için. Diüretik ilaç kullanıyorsanız mutlaka doktorunuza
danışın.
Sıkıcı ve çok sıcak oda havası ve düzenli olarak temiz oksijen ulaşmayan odalarda baş ağrısı söz konusudur. Ayrıca küf, zararlı maddeler ve allerjen bulunan odalarda bulunmak hastalıklara neden olabilir. Pencereleri açıp havalandırmanız çok önemlidir. Solunum havası çok önemlidir. Her insan her gün yaklaşık 12.000 litre tüketir. Eğer kişi bu miktarı yaklaşık 1.2041 kg / m³ hava yoğunluğuna çevirirse, bu hesaplama her gün 15 kg hava soluduğumuzu gösterir.
Vücudumuz oksijeni karbondioksite (CO2) metabolize eder. Sonuç olarak, soluduğumuz havanın% 4 daha az oksijeni vardır – ancak% 4 daha fazla CO. Açık havada olduğumuz sürece sorun değil. Ancak insan metabolizması nedeniyle, havadaki oksijen kapalı odalarda hızla tüketilir. Odada ne kadar çok insan varsa, dışarı verilen karbondioksit o kadar artar.
Hava ‘kullanılmış’ ve ‘havasız’ olarak algılanır ve sadece düzenli ve doğru havalandırma yeterli oksijen sağlar. Çünkü artan yorgunluk hissi ve performansta önemli bir düşüş ile CO2 içeriğindeki sürekli artışa tepki gösteriyoruz.
Doğru havalandırma – DIN normu 1946-6
Kullanılmış hava çıkışı, temiz hava girişi. Peki sadece pencereleri açmak yeterlimidir? Uygulama, bunun o kadar kolay olmadığını gösteriyor. Çünkü yanlış havalandırma iç mekan hava kalitesini kötüleştirir ve aynı zamanda değerli ısıtma enerjisini de harcar. Bu nedenle, (DIN) standardına göre ‘doğru’ havalandırma kendini kanıtlamıştır: DIN standardı 1946-6, mükemmel bir iç mekan iklimi sağlamak için odaya ne sıklıkla ve ne kadar süreyle taze hava yönlendirilmiesi gerektiğini belirtir.
■ Pencereyi günde dört kere açın ve sadece yarım açmayın, aynı zamanda ısıtıcının ayarını düşürün:
■ Haziran, temuz ve ağustos aylarında – 30 dakika
■ Eylül ve mayıs aylarında – 20 dakika
■ Ekim ve nisan aylarında – 15 dakika
■ Kasım ve mart aylarında – 10 dakika
■ Aralık ve şubat aylarında – 5 dakika
■ Sabahları evinizde bulunmuyorsanız bile, günde üç defalık bir havalandırma size tavsiyemizdir: sabahları bir defa ve akşamlarıda iki defa. Örneğin akşamları duş alındığında, alanı havalandırmanız şarttır.
■ Enine doğru havalandırmanız tavsiye ediliyor, yani pencerenin karşısında bulunan diğer pencerede sonuna kadar açılmalıdır. Böylece hava değişimi gerçekleşir. Rahatsız edici hava dışarıya doğru yönelir. Eğer karşı karşıya bulunan pencereleriniz yok ise, havalandırma süresini biraz uzatmanız gerekir.
■ Eğer bulunduğunuz alan izole edilmiş ise veya bir pencere değişimi gerçekleştiğinde havalandırma süresinin kesinlikle uzatılması gerekiyor ve bu işlem düzenli olarak gerçekleşmelidir. Yoksa hava değişimi oluşmaz.
Çok kuru oda havası, insanın sağlığının ve kendini iyi hissetmesinin üzerinde ciddi bir etkiye sahiptir. Nemin çok düşük olması gözlerin tahriş olmasına, cildin kurumasına, baş ağrılarına, solunum yolları enfeksiyonlarına ve stresli şekilde uyumaya neden olabilir. Özellikle kış mevsiminde kuru ısıtma havası kendimizin iyi hissetmemize engel olur. Çünkü % 40’ın altında olan kuru oda havası ayrıca korona ve grip virüslerinin hayatta kalma süresini uzatır.
NEM ALMA CİHAZI
Nem alma modülü içinden hava geçebilen dönel tamburlu tip zeolit ve slikajel kaplı gözenekli tekerlekten oluşmaktadır. Nem alma tekerinin Zeolit ve Slikajel kaplı olması bu maddelerin su emme kabiliyetinin çok yüksek olması sebebiyle tercih edilmektedir. Bu özellikleriyle Dipaz DNA serisi nem alma cihazları kompresörlü soğutmalı tip nem alma cihazlarına kıyasla düşük ve yüksek sıcaklıklarda bile ortam havasını ısıtma veya soğutma gibi ekstra enerjiye gerek duymadan yüksek performansla çalışabilir. Rejenerasyon için sistemde düşük güçte kapalı tip elektrikli rezistans kullanılmaktadır. Gövdesi korozyona karşı mukavemet sağlayan komple yüksek kalite paslanmaz çelikten imaldir.
Rotoru uzun ömürlü ve yıkanabilir, basınçlı hava ile temizlenebilir. Yerli imalat olduğu için yedek parça sorunu olmaz. Nem alma cihazı çalıştırılan ortamın nem kontrolü opsiyonel olarak sunulan dijital nem kontrol cihazı ve sensörü veya analog higrostat ilavesiyle sağlanabilir. İş-güç zaman saatiyle cihazın ne kadar süre çalıştığı izlenebilir. Proses havası ( kuru hava ) çıkışına ve rejenerasyon havası ( nemli hava ) çıkışına rijit veya fleks hava kanalı bağlanabilir. Enerji yüklü atık havanız varsa enerji geri kazanımlı nem alma cihazlarımız da mevcuttur, talep halinde firmamızla temasa geçiniz.
KULLANIM ALANLARI:
-Yüksek nemin yarattığı sorunların ortadan kaldırılması gereken bir çok durumda
-Ürün depolama alanlarında ve antrepolarda
-Kapalı yüzme havuzlarında
-İlaç ve kimya sanayinde üretim ve saklama sürecinde
-Gıda, çikolata ve şekerleme sektöründe
-Korozyon oluşumuna karşı metal işleme, raspa, boyama ve muhafazada
-Tersaneler ve gemi endüstrisinde
-Uçak endüstrisinde, silah sanayinde, mühimmat ve askeri teçhizat depolamada
-Su ve sel baskını sonrası kurutma işlerinde
-Yangın söndürme sonrası kurutmada
-İnşaat ve tadilat işlerinin kurutulmasında
-Yüksek rutubet nedeniyle yoğuşma veya küf oluşumuna karşı
-Kozmetik sanayinde
-Arşivlerde
-Kütüphanelerde
-Müzelerde
-Sığınaklarda
Hız Kontrol cihazları
MOTOR SÜRÜCÜLERİ (hız kontrol cihazları) NEDİR?
Motor sürücü ürünleri endüstrinin temeli olan standart indüksiyon motorlarının hızının ve torkunun kontrol edilmesi için kullanılırlar. Motor sürücü teknolojisi, sürüş işleminin üretkenliğini ve verimliliğini arttırırken tam bir motor hızı kontrolü sunmaktadır. Düşük kapasiteye ihtiyaç duyulduğunda, sürücü makinenin hızını azaltarak enerji tasarrufu sağlar. Üretim sürecinde doğru hız kontrolü, ortaya çıkan ürünün kalitesini üst düzeye çıkarır. Yandaki resimde Hız kontrol cihazı resmi verilmiştir.
NEDEN HIZ KONTROLÜ GEREKLİDİR?
1. Azalan bakım giderleri: mekanik ve elektriksel yüklenmeler minimuma iner, bakım gerekliliği azalır.
2. Üretim artışı: Gerektiğinde, hızı nominal hızın üzerine çıkararak üretim artışına olanak sağlar.
3. Enerji tasarrufu: Pompa ve Fan gibi birçok uygulamada prosesin ihtiyacını sağlayan düşük hızlarda büyük miktarda enerji tasarrufu yapılabilmesini sağlar.
4. Kalite artışı: Optimum proses kontrolü ile ürün kalitesi artar.
5. Ortamda çalışanların konforu sağlanır.
KLİMA SİSTEMLERİ HESABI (DETAY İÇİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ)ve TEMEL KLİMA TERİMLERİ (Kuru Hava -Nem (Rutubet) -Doymuş Hava-Kısmi Basınç-Kuru ve Yaş Ternometre Sıcaklığı - Bağıl Nem-Mutlak Nem-Özgül Nem -Nemli Havanın Yoğunluğu Nemli Hava antalpisi -Duyulur Isı-Gizli Isı-Doyma dercesi Psikrometrik Diyagram)
Tanım olarak bir maddenin sıcaklığını, ortam sıcaklığının altına indirme ve bu düşük sıcaklıkta tutabilmek için maddeden ısı alınması işlemidir. Bir maddeyi soğutabilmek için, bu maddeden daha soğuk olan bir soğutucu madde ile ısı çekilmesi gerekir.Soğutucu madde de genel olarak bir akışkan olduğundan, çoğu zaman soğutucu akışkan olarak adlandırılır.Ortam sıcaklığından daha düşük olarak elde edilebilen sıcaklık derecesine göre soğutma işlemlerini, iklimlendirme (klimatizasyon), soğuk hava deposu soğutması ve derin soğutma (kriyojeni) olmak üzere sınıflandırmak mümkündür. İlk soğutma grubunda yaklaşık soğutma aralığı 273- 300K, ikincisinde 273-230K ve derin soğutmada ise 80-3K aralığındadır.
Kapalı bir ortamdaki havanın, belirli sınırlar içerisinde, istenilen şartlarda tutulması işlemine iklimlendirme (klima) denir. İklimlendirme konfor veya endüstriyel amaçlı olabilir.
Konfor İklimlendirmesi
İnsanların ısıl konfor, temiz ve taze hava gereksinimlerini karşılamak amacı taşır. Konfor iklimlendirmesi doğru yapılan ortamlarda insanlar, ortam şartlarını kolay ve hızlı bir şekilde kontrol edebilirler, rahat yaşarlar, daha az yorulur ve hastalanırlar, yüksek iş verimi ile çalışırlar, kısaca , ortamı istedikleri şekilde düzenleyebilir ve kullanabilirler.
EVAPORATİF SOĞUTUCULAR
Evaporatif Soğutucuların kullanım alanları nerelerdir?
. Özellikle soğutma maliyetinin çok yüksek olduğu düşünülen geniş mekânlar ile içeride makina parkının yaydığı ısı yükü aşırı fazla olan yerler başta gelmek üzere, bol taze hava gereken, çok insanın bir arada bulunduğu yerler evaporatif soğutucularımızla ekonomik bir şekilde soğutulabilmektedir. Ortam havasını cüz-i yatırım ve işletme maliyetleriyle soğutarak hem üretim yapılan mekanı soğutmak, hem de personelin daha uygun koşullar altında, daha verimli ve üretken çalışmasını sağlamak isteyen bir çok tesiste Evaporatif Soğutucu uygulama imkanı mevcuttur.Evaporatif soğutucu geniş yüzeyli soğutucu
ped’lerine sahiptir.
-Fabrikalar, imalathaneler, atölyeler (genel olarak tüm sanayi tesisleri) -Tekstil işletmeleri (dokuma tesisleri, iplik üretim, iplik büküm, boyahaneler, ram tesisleri, çorap imalatçıları, örme tesisleri, triko imalatçıları)-Konfeksiyon atölyeleri (dikiş, ütü ve paketleme bölümleri) -Plastik eşya fabrikaları-Suni deri fabrikaları-Endüstriyel fırınlar ve kurutma tesisleri-Dökümhaneler ve demir çelik üretim tesisleri-Düğün salonları-Toplantı ve eğlence salonları-Restoran, cafe, lokal ve gece kulüpleri-Kahvehaneler-Fuar ve benzeri teşhir sergi alanları-Yemekhaneler, endüstriyel mutfaklar-Baklava imalatçıları-çamaşırhaneler ve ütücüler-Depolar ve hangarlar-Açık ve kapalı spor tesisleri-Çadırlar-Barakalar-Kışlalar-Bankalar-Bürolar-Süpermarketler-Camiler ve ibadethaneler-Otel, motel ve tatil köyleri-Alışveriş merkezleri-Halk pazarları-Havuzbaşı, ocakbaşı, plaj, bahçe ve çardaklar-Oto servisleri-Küçük sanayi işletmeleri-Mağaza ve Show-roomlar
Evaporatif iklimleme nedir ve nasıl çalışır?
Rüzgâr ve su: Doğanın kendi serinletme teknolojisi
Su buharlaştığında ısıyı emer ve bu nedenle çevresinin sıcaklığı düşer.
Suyun üzerinden hava üflemek buharlaşmayı hızlandırır ve emilen ısıyı götürür.
Bu nedenle sıcak hissettiğimizde terleriz: Tenimiz üzerindeki nemin buharlaşması bizi serinletir. Aynı nedenle, hafif bir esinti bile bize serinlik hissettirir; çünkü bulunduğumuz ortamdaki havada emili olan ısıyı alır götürür.
Daha geniş bir ölçekte bu durum, bir deniz esintisinin nasıl ortaya çıktığını açıklar.
Bu aynı zamanda, havayı emici selüloz pedlerin tuttuğu suyun üzerinden üfleyen evaporatif iklimlemenin nasıl serinlettiğini gösterir.
Evaporatif sistemle çalışan klima evde, işyerinde, fabrikada kısaca her yerde havayı serinletir; ancak bunun yanında 3 önemli avantaj da sağlar:
-Teniniz üzerindeki hava hareketi sizin odadaki sıcaklıktan daha serin hissetmenizi sağlar. Bu durum, “etkin sıcaklık” olarak bilinir ve mevcut sıcaklıktan 2- 4° daha düşük olabilmektedir.
-Hava hareketi duvarlar, zeminler ve tavanlar üzerinden geçerek onlardaki ısıyı alır ve aynı zamanda binayı da serinletir. (Bu durum termal kütle soğutma olarak kabul edilmektedir)
-Evaporatif iklimleme soğuyan mekâna sürekli olarak dışarıdan temiz hava alır.
Temiz havanın önemi
Temiz hava solumak çok önemlidir. Temiz hava aynı zamanda, evaporatif iklimleme sisteminin nasıl çalıştığı konusunda kritik bir öneme sahiptir. Evaporatif bir sistemde serinlemiş olan hava soğutulacak yerlere doğru hareket eder. Bu sırada hava; insanlardan, zeminden, tavandan ve hatta mobilyalardan bile ısıyı emer. Sonra ısı yüklenmiş hava binadan dışarı atılır, yeni temizlenmiş ve serinlemiş hava mekânı doldurur. Evaporatif iklimleme sisteminde bir odanın havası saatte 50 defadan fazla değiştirilebilir.
Bazı tanımlamalar aşağıda verilmiştir:
Kuru Termometre = Standart bir termometre ile ölçülen ortam sıcaklığını ifade eder.
Islak Termometre = Haznesindeki suyun buharlaşması nedeniyle teorik olarak en düşük sıcaklığı gösterir. Yaş termometre sıcaklığı, nem, rakım ( deniz seviyesine göre yükseklik ), kuru termometre sıcaklığı ve diğer faktörlerden etkilenir.
Islak Termometre Basıncı = Kuru termometre ve ıslak termometre sıcaklıkları arasındaki farktır. örneğin, Kuru Termometre Sıcaklığı 38°, Islak Termometre Sıcaklığı 21° ise, Islak Termometre Basıncı 17°‘dir. Islak Termometre Basıncı, soğutma araçlarının yüzde kaç verimle çalıştığını saptamakta kullanılır.
Soğutma Verimi ya da Doyma Verimi = Evaporatif sistemle çalışan bir klimada, mevcut sıcaklıktaki düşme, Islak Termometre Basıncı’nda okunan değerin bir ifadesi olarak buharlaşma noktasında başarılır. örneğin, Islak Termometre Basıncı yukarıdaki gibi, 17° ve mevcut sıcaklıktaki düşme 14° ise, bu soğutma aracının verimi 14/17*100 = 82,35 % olmaktadır.
Çiylenme Noktası = Nemin yoğunlaşmaya başladığı sıcaklıkta, havanın %100 neme doyduğunu gösteren parlak bir yüzey oluşur. Bu, sabahları bitkiler üzerinde çiyin nasıl meydana geldiğini de açıklar. çiylenme Noktası’nda Kuru Termometre Sıcaklığı, Islak Termometre Sıcaklığı ile aynı seviyeye gelecek şekilde düşer.
Bir kg kuru havadaki nem miktarı = Bu, 1 kg kuru havadaki mevcut su buharını ölçmenin bir metodudur. çoğunlukla “Nem Payı” olarak bilinir.
Mutlak Nem = Havadaki su buharının ölçüsüdür. (1 m3 hava içinde bulunan nemin gr olarak ağırlığı)
Bağıl/Göreli Nem = Hava içinde bulunan nemin, havanın aynı sıcaklıkta taşıyabileceği nem miktarı ile karşılaştırılmasıdır. Bu oran, hava durumlarında raporlanan en yaygın metindir.
Evaporasyon Oranı/Hızı = Doymuş selüloz ped’lerden geçen hava tarafından emilen su oranıdır. Pratik amaçlarla bu oran, saatte buharlaşan suyun litre cinsinden miktarıyla ölçülür.
Evaporatif iklimleme, evaporatif doğal sıcaklık derecesinin yeterince düşük olduğu, yani bu sıcaklık derecesine yakın sıcaklıkta buharlaşma işlemi ile soğutulan havanın iklimleme için direkt kullanılabildiği iklimsel koşullarda etkili çalışır. Evaporasyon süreci, suyun buharlaşmasının, gizli ısının duyulan ısıyla yer değiştirmesi aracılığıyla serinlemede işlenen ısının adiyabatik değişimini gerektirir. Meydana gelen evaporasyon miktarıyla orantılı olarak havanın sıcaklığı düşürülür.
Geleneksel Klima ile Evaporatif Klimaların Karşılaştırması
Evaporatif Soğutma
• Geleneksel klimaların kullandığı elektriğin sadece% 10'unu kullanır,
• Soğutucu gaz ve kompresör yok,
•% 100 taze serinletilmiş hava sağlar,
• Düşük karbon dioksit ayak izi,
• Basit, kolay, hızlı mühendislik çözüm,
• Düşük satın alma ve işletme maliyeti,
• Yüksek sıcaklıklarda daha yüksek performans sağlar.
Geleneksel Klima
• Kompresör ile Soğutucu akışkan (refrigerant) çevriminden dolayı yüksek elektrik tüketimi,
• Çevreye zararlı soğutucu akışkan kullanırlar,
• İç mekandan geri dönüşümlü hava kullanırlar,
• Yüksek miktarda karbon dioksit salınımı,
• Kompleks mühendislik çözümleri,
• Yüksek satın alma ve işletme maliyeti,
• Yüksek sıcaklıklarda performansları düşer.
Fabrikanız da, Tesisleriniz de herhangi bir serinletme sistemi yok ise iç mekan çok sıcaksa, evaporatif Klima ile Kolay, Ekonomik, serinlik sağlayabilirsiniz, duvar tipi egzost fanları sayesinde içerdeki nem dengesini sağlarsınız.
Tüm Alan Serinletmesi
Fabrika alanında çalışanlar sürekli hareketlidir, Fabrika alanına toz girişi önlenmektedir, Fabrika alanındaki ısı kaynakları kontrol altına alınmaktadır
Bölgesel Alan Serinletmesi
Çok geniş Fabrika alanlarında ve mekanlarda uygulanır,
İşçi ve ekipmanlar genelde fabrika alanında sabittir,
Fabrikada operasyon alanı başka alanlardan tamamen ayrıdır,
Bu bölgenin dışında başka alanı serinletmeye ihtiyaç yoktur,
Noktasal (Spot) Alan Serinletmesi
Fabrika Alanında çalışanların yerleri sabittir,
Çalışma alanı çok çok büyüktür,
Isı kaynağı tüm fabrika alanına sıcaklık yayar,
Minumum enerji harcaması ile optimum işçi ve ortam havası konforu sağlanır,
Noktasal serinletme ile optimum istenilen serinletmeyi çok az maliyetleelde edersiniz
Üretim, ürün depolama, araştırma ve geliştirme vb. endüstriyel faaliyetleri gerçekleştirmek için havanın
şartlandırılmasıdır.
Klimanın kullanım amaçları:
1 - Kabin içi sıcaklığının istenilen değerde ayarlanması.
2 - Kabin içi nem oranının ayarlanması.
3 - Kabin içine temiz havanın alınabilmesi.
4 - Hava sirkülasyonunun sağlanması.
YENİ SİSTEM KLİMALAR
İnsanoğlunun ideal yaşam alanında ısının 20-27, nemin ise yüzde 30-60 aralığında olması gerekiyor. Dışına
çıkıldığında ortam rahatsız edici oluyor. Konfor bölgeleri yaratmanın yollarından biri de klima kullanmak.
Sıcağa karşı önlem almak için bir lüks olmaktan öte, gereklilik haline geldi. Üretici markalar, rekabet içinde
teknolojilerini sürekli yeniliyor. Böylece klimalar sadece havayı serinletmekle kalmayıp sigara dumanını yok ediyor,
hastalıkları önlüyor, havayı temizliyor, sessiz çalışıyor.
Diğer tüm elektrikli cihazlarda olduğu gibi, klimalarda da artık en çok aranan özellik, tasarruf sağlayan A sınıfından
olması. Böylece hem faturalar düşüyor, hem de çevreye daha az zarar veriliyor.
Yeni modeller, yüksek kalitedeki filtreleriyle ortamdaki havanın daha temiz olmasını sağlıyor. Filtrelerin bazıları
sigara dumanını yok etmeye yararken, bazıları zararlı partiküllere son vererek bakterileri öldürüyor. hijyenik bir
hava yaratıyor.
Klimaların artık kendi kendini temizleyen modelleri de var. Böylece tekrar kullanıma hazır hale geliyor. drenaj
suyunu kullanarak iç ünite bataryasını yıkayarak kendini temizliyor.
Otomatik sıcaklık kontrolü olan modeller arzu edilen sıcaklık derecesi elde edilene kadar çalışıyor, iç ortamdaki
ısıyı da sabit tutuyor. Bazı modellerde dışarıdaki ısıyı algılayarak sıcaklığı ayarlıyor.
Uyku fonksiyonu olan modeller, uyurken sizin için ideal sıcaklığı sağlıyor. Aynı zamanda sessizlik özelliği ön plana
çıkıyor. Yatak odası için belirlenen 30 dB ses seviyesinden az ses seviyesinde çalışan modeller var.
Hava yönlendirme kanatçıkları da klima teknolojilerinde çok önemli. Havanın sağa sola, aşağı yukarı homojen
biçimde dağılması sayesinde serin hava bir yere yoğunlaşmıyor ve hastalıklar önleniyor. özel göz ,geniş bir
açıyla döşeme ve duvar sıcaklığını ölçerek otomatik olarak bir yandan diğer yana hareket eder. Isı farklılığı olan
bölgeleri tespit ederek ısıyı o bölgeye yönlendirir. Odanızda homojen bir hava dağılımı sağlar.
Otomatik yeniden başlatma özelliğiyle cihaz çalışırken herhangi bir elektrik kesintisi olursa, klima ayarlanmış
çalışma koşullarını hafızasına kaydediyor. Elektrik geldiğinde hafızasındaki kayıtlara göre eski ayarlarda
çalışmaya devam ediyor.
Çocuk odası kliması sağlıklı hava koşulları yaratılmasını sağlıyor. Bakteri oluşumuna izin vermeyen kumandası
kullanım kolaylığı sağlıyor. 20 derecenin altına düşmeyen ayar sıcaklığı sayesinde ortamdaki ani ısınma ve
soğumaları engelliyor. Ortama antioksidan özelliği olan Vitamin C yayarken, toz, bakteri, küf gibi hava kirleticileri
tutuyor, kötü kokuları emiyor.
KLİMA SEÇERKEN
· Uygun kapasiteli klima seçerken ilk kriter, odanın büyüklüğü. Diğer önemli faktörler tavan yüksekliği,
yerel iklim, güneş-gölge durumu, yön, pencere boyutları ve cinsi, duvarların yalıtım durumu, içerideki kişi
sayısı ve içeride mevcut ısı üreten cihazlar. Bu karışık seçimin, işinin ehli bir uzman servis yardımı ile
yapılmasını tavsiye edilir.
· Daha büyük klima her zaman daha iyi anlamına gelmez, çünkü içeriyi homojen bir şekilde soğutmaz. Sabit
hızda çalışıp az dur-kalk yapan küçük bir klima, sık sık çalışıp duran gereksiz büyük bir klimadan daha verimli
çalışır ve daha iyi nem alır.
· Evinizin elektrik tesisatının, klimanın elektrik ihtiyacını karşılayacak kapasitede olduğuna dikkat edin.
· Klimanın çalışırken ne kadar ses çıkardığına dikkat edin.
· Filtrelerin düzenli temizlik için kolay çıkarılır olması önemli.
· Kumandası kolay kullanımlı, termostat ayarı kolay görülür olmalı ve zaman ayarlı açma kapama imkânı bulunmalı.
Sıcaklığı, uyuyan insanın ihtiyacına göre ayarlayan uyku modu da yararlı bir özellik.
· Satın alınmış klimanın montajı yapılırken insanlara direkt olarak üflemeyecek şekilde yer seçilmeli ve yer seçimi
uzman servislerce önerilmeli. Ayrıca yönlendirme kanatçıkları doğru ayarlanmalı. Klimanın üflediği serin hava,
yakın mesafeden bir insanın üzerine vurmamalı.
· Montaj yapılırken, klimanın altında elektrikli bir cihaz bulunmamasına, klimanın ısı, su buharı veya yağ buharına
maruz kalacak bir yere konmamasına, duvarın klimayı taşıyacak sağlamlıkta olmasına dikkat edilmeli.
KLİMAYI EKONOMİK KULLANMAK
· Klimanızı çok düşük sıcaklığa ayarlamayın. Böyle daha hızlı serinlik elde edemezsiniz. Rahat edeceğiniz en yüksek
sıcaklığı seçin. Çünkü ne kadar düşük sıcaklığa ayarlarsanız o kadar fazla enerji sarf edersiniz.
· Üfleme hızını gereğinden yüksek tutmayın.
· Sıcak günlerde kapı ve pencerelerinizi kapayın, akşam serinliğinde açın. Temiz hava ihtiyacı doğarsa bir
pencereyi uzun süre aralık bırakmak yerine kısa süre tam açın.
· Çok sıcak olmayan ama çok nemli günlerde, klimanızı nem alma modunda çalıştırın.
· Çok sıcak günlerde perde, jaluzi ve kepenkler güneşin ısısını keserek klimanıza yardımcı olur.
· İç ünitesinin hava giriş çıkışının perde, mobilya vb. ile kapanmamasına dikkat edin. Dış ünitenin hava giriş
çıkışı da serbest olmalı, mümkünse binanın daha gölgeli tarafına takılmalı.
· Filtreleri kullanım kılavuzunda belirtilen aralıklarla temizleyin. Klimanızın düzenli bakımını da mutlaka yaptırın.
· Zamanlayıcısını kullanın, böylece ev boşken gereksiz kullanılmaz ama sizin geldiğiniz saatte ev serinlemiş olur.
· Eksik yalıtımlı eski bir binada iseniz yalıtımı güncel şartlara uyacak şekilde iyileştirin.
Vücut; sıcaklığını 36.5 derece dolayında sabit tutmaya çalışır normal oda ısısı dediğimiz 20 derece, sağlık için en
uygun koşuldur.
İnsanın vücut ısısı, gün içinde küçük de olsa düzenli bir dalgalanma gösteriyor. Akşama doğru biraz artıyor, uykuda
azalıyor, sabaha karşı tekrar artmaya başlıyor.Klimalı bir odada akşam rahatça uyuduktan sonra sabaha
karşı üşüyerek uyanmamızın nedeni, aslında odanın değil içimizin soğumuş olmasdııdır. vücut ısımızı
oldukça dar bir aralıkta tutmak zorundayız. Vücut ısımız 40 derecenin üstüne çıkmışsa çok hastayız demektir,
35’e inmişse donmak üzereyiz.
- Klimaların hava kanatlarının, oturulan ya da yatılan yere direkt yönlendirilmemesi önemli.
- Filtreleri belli aralıklarla temizlemek. (Ev, otel gibi ortamlarda filtreler lkbahar ve sonbahar olmak üzere yılda
2 defa, ofis ve işyerleri gibi daha kalabalık ortamlarda ise 3 ayda bir temizlenmeli veya değiştirilmeli).
- Klima ekipmanına elektrostatik veya hepa filtreler eklenmesi, havadaki alerjenlerin temizlenmesine yardımcı olur.
- İnsan sağlığı için sıcaklığın 20-25 derece, nemin yüzde 45-60 olması ideal. Konforlu bir ortam için klimanın
yazın 20-21 derece, kış aylarında ise 27-28 derece olarak ayarlanması uygundur.
- Sinüs ve akciğer hastalarının çok uzun süre klimalı ortamda kalmamaları ve klima bakımlarını ihmal
etmemeleri sağlık açısından son derece önemli.
-KLİMA KULLANIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR VE TASARRUF ÖNLEMLERİ
• Klima seçimi yaparken enerji verimlilik oranı en yüksek, yani en az elektrik kullanan modeller tercih edilmelidir.
• Elektronik termostat kontrolü performansı artırabilir ve enerji kullanımının yüzde 30’u kadar tasarruf sağlar.
• Yüksek verimli bir ünite, aynı ölçüdeki daha düşük verimli bir üniteden daha ucuza satın alınabilir. Bunun için
dikkatli bir fiyat araştırması yapılmalıdır.
• Dış ünite evden veya ofisten yaklaşık 50-60 cm kadar mesafede, serin, gölgeli bir yere uygun olarak
yerleştirilmelidir.
• Ünitenin daha çok çalışmasına neden olacak direkt güneş ışığından sakınılmalı, ayrıca hava almasını
engelleyecek çalılık veya kuytu yerlere yakın olmaması na özen gösterilmelidir.
• Binalarda çift cam ve ısı yalıtımı varsa, ısı kaybı olmayacağından düşük kapasiteli bir cihaz kullanılabilir.
• Klima ilk açıldığında birden çok düşük bir sıcaklığa getirip aniden soğutma yapılmamalı. Çünkü bu durumda
klima durmadan çalışacağı için elektrik faturası kabarır ve üşütüp hastalanma ihtimalini artırır. Bunun yerine
klimayı uygun sıcaklığa ayarlayıp odanın yavaş yavaş soğuması beklenmelidir.
• Klimaların temizlik ve bakımı her yıl yetkili servise yaptırılmalıdır. Klimadan istenilen performansın alınabilmesi
için 2 senede bir gazı yeniletilmelidir.
KLİMA SANTRALI NEDİR KLİMA HÜCRELERİ:
KLİMA SANTRALI NEDİR. KLİMA SİSEMLERİ
Klima Santrali atmosferden alınan taze havanın çeşitli koşullandırmalardan sonra mahale gönderilmesini sağlayan cihazdır.
– Damper Motoru ( Taze Hava ve Egzoz veya Karışım)
– Filtre
– Isıtma Serpantini
– Sogutma Serpantini
– Vantilator
– Aspirator
Temel olarak yukarıdaki üniteler her klima santralinde bulunur.
Karışım Havalı Klima Santrali : Karışım havalı klima santrali egzoz havasını istenen miktarda taze hava ile karıştırabilen santraldir.
Egzoz havası dış havaya göre konfor seviyesine yakın olduğu durumlarda egzoz havası taze havaya karıştırılır ve taze hava damperi kısılarak dışarıdan daha az taze hava alınır. Burada dikkat edilmesi gereken husus egzoz havasının karbondioksit veya VOC
( Bileşik gazlar ) miktarıdır eğer karbondioksit ve VOC oranı normalin üzerinde ise egzoz havasını karıştırmamak gerekir
Karışım havalı klima santralinin kullanılmadığı yerler ;
– Egzoz havasının zehirli olduğu yerler. ( Hastaneler, İlaç Fabrikaları v.b )
– Mutfak’lar.
– Egzoz havasının kirli olduğu yerler
Isı Geri Kazanımlı Klima Santrali : Isı geri kazanımlı klima santralinde egzoz havası ile taze hava fiziki olarak birbirine karışmadan ısı geri kazanım hücresinde birbirlerine enerjilerini vererek havayı koşullandırır.
Taze Havalı Klima Santrali : Atmosferden aldığı havayı şartlandırarak mahale gönderen klima santralidir. Bu tip klima santrallerinde vantilatör ve aspirator hücresi farklı yerlerde olabilir.
KLİMA SANTRALİ ÇALIŞMA PRENSİBİ :
Hücreler modüler tipte imal edilmekte olup, istenildiğinde demonte vaziyette sevk edilebilmektedir. Hücre araları birleşim yüzeylerinde sızdırmazlık contası kullanılmaktadır. Malzemeler korozyana dayanıklı yapıdadır. Gerektiğinde hücrelerin servis kapakları üzerinde gözetleme camı, start – stop butonu, kapı switchi ve içeride de aydınlatma armatürü bulunmaktadır. Hücreler 2500 Pa basınca
dayanıklıdır.
Paneller
Tüm paneller çift cidarlı sandwich yapıda imal edilirler. İç saç kalınlığı standart olup 0,60 mm’dir. Dış saç kalınlığı standart büyüklüğüne göre değişmektedir. Standart olarak panellerin dış yüzeyi PVC kaplı galvaniz saç kullanılarak imal edilmektedir. İzolasyon için,
kapasiteye göre 20 –25 mm. kalınlığında poliüretan enjekte edilmekte veya uygun kalınlıkta taş yönü kullanılmaktadır.
Fanlar
Ön eğik, sık kanatlı; geriye eğik seyrek kanatlı olan fanlar kullanılmaktadır. Fan ve mili balanslanmış haldedir. Mil iki rulman üzerinde yataklanmış vaziyettedir. Elektrik ve fan motoru tek bir kaide üzerinde bulunmaktadır. Fan kaidesinin hücreye montajı, titreşim önleyici lastik takozlarla yapılmaktadır .Fan üfleme ağzının hücreye montajında ise titreşim önleyici flexible körük kullanılmaktadır.
Hava ve diğer gazları 30 000 N/m2 (Pa) basınca kadar aktarabilen makinalara “fan” denir. Fanlar genel olarak gövde, kanat çarkı ve tahrik motoru olmak üzere üç ana kısımdan oluşurlar. Piyasada fanlar havayı mahale basıyorsa vantilatör ve mahalden hava emip dışarı atıyorsa da aspiratör olarak adlandırılmaktadırlar.
Hava fanları kullanım amacına göre üç değişik şekilde üretilirler:
1- Salyangoz (Radyal)) fanlar
2- Eksenel (Aksiyel) fanlar
3- Dik akımlı (KuerĢıtrom) fanlar
Elektrik Motorları
Ekseriyetle trifaze motor kullanılmaktadır.(380 V – 50Hz) İstenildiği takdirde, monofaze motor kullanılabilmektedir.İstenildiğinde motorlar çift devirli kullanılabilmektedir.
Tahrik Mekanizması
Tahrik sistemi kayış- kasnak mekanizmalıdır. Kayışlar dar V kayıştır.Kasnaklar konik sıkma burçlu ve dökümdür .
Eşanjörler
Isıtma ve soğutma eşanjörleri bakır boru üzerine alüminyum lameller geçirilmiş elemanlardan oluşmaktadır. Kollektörler anti-korosif boyalı çelik borudan yapılmaktadır. Eşanjörler cihaz içinde kızaklar üzerinde hareket edebilecek şekilde monte edilmektedir. Kollektör üzerinde hava alma purjörü takmak için manşon bulunmaktadır. Soğutucu eşanjörler; direkt ekspansiyonlu bakır boru, alüminyum kanatlı olarak üretilir. Freon gazının iyi bir şekilde buharlaşmasını sağlayacak freon distribütörü ve kapileri borusu içerir. Eşanjörler asgari 12 atmosfer hidrolik basınç testine tabi tutulur.
Isı Kaynağına Göre Isıtıcılar
Sıcak Sulu ve Buharlı Isıtıcılar
Sıcak sulu ve buharlı ısıtıcılar yapı bakımından genel olarak aynıdırlar. Bu tür ısıtıcılar demir, bakır ya da alüminyumdan yapılmaktadırlar. Genelde, borular bakır, kanatçıklar da alüminyum olarak imal edilmektedirler.
Elektrikli Hava Isıtıcıları
En pratik ve kolay ısıtma şekli elektrikli ısıtmadır. Genelde küçük kapasiteli işletmelerde, sulu ve buharlı sistemlerin uygulanmasının müsait olmadığı durumlarda elektrikli ısıtıcılar kullanılmaktadır.
Elektrikli ısıtıcılar da iklimlendirme santralının diğer kısımları gibi bir kutu şeklinde hazırlanarak kanala yerleştirilmektedirler. Elektrik bağlantı uçları kutunun dışında korunmuş bir şekilde bulunurken, ısıtıcı kısımları (rezistanslar) kutunun içine değişik profil biçimlerinde yerleştirilirler.
Gazlı Hava Isıtıcıları
Gazlı ısıtıcılarda sistem havası buharlı ve sulu sistemlerde olduğu gibi, dolaylı olarak değil, doğrudan gaz yakıt kullanılarak ısıtılır. Burada sistem, gaz yakıcı ile birlikte düşünülmelidir. Kanalın bir kısmında, soba şeklindeki yakıcı da gaz yakılırken, hava, doğrudan ısıtılır.
Bu sistemde hava ısıtmak amacıyla brülör kısmında kullanılan malzemenin kalitesine dikkat edilmeli ve özellikle ısıya dayanıklı malzemeler seçilmelidir. Ayrıca; sistemde tam yanma sağlanamadığı takdirde ısıtma duvarlarında ıslaklığın oluşması, duvarların hızlı bir şekilde paslanmasına ve çürümesine yol açar. Tam yanmanın sağlanabilmesi için kazan dairesinin çok iyi havalandırılması, ya da yeterli derecede hava bacalarının bırakılması gerekir. Aynı şekilde; duman bacasının da istenilen özelliklere sahip olması gerekir. Böylece tam yanma olayı gerçekleşeceğinden, sistemin verimi de artacaktır.
Soğutma Makinalı Hava Isıtıcıları
Soğutma makinalı hava ısıtıcıları daha çok küçük kapasiteli sistemlerde ekonomik olmaktadır. Soğutma makinasının yoğuşturucu (Kondenser) kısmı kanalın içine, aynen sulu ya da buharlı tip ısıtıcılarda olduğu gibi yerleştirilir. Soğutma makinası buharlaştırıcının (Evaporatör) bulunduğu ortamdan çektiği ısıyı kanal içine konan yoğuşturucu vasıtasıyla sistem havasına aktarır.
Damla Tutucu ve Yoğuşma Tavası
Soğutucu eşanjörlerde hava geçiş hızına göre PVC veya alüminyum kanatlı damla tutucu kullanılmaktadır. Damla tutucu kanatları max. su tutacak şekilde dizayn edilmiş olup kızaklı şekilde cihaz dışına alınabilmektedir. 1,5- 2 mm. kalınlıkta galvaniz veya paslanmaz saçtan mamül yoğuşma tavası eşanjör ve damla tutucuyu birlikte içine alacak boyuttadır.
Nemlendiriciden sonra yerleştirilen damla tutucunun görevi, yıkama ve nemlendirmede kullanılıp havanın bünyesine girmemiş olan su damlacıklarının çıkış havası devresine karışmasını engellemektir.
Nemlendirici
Buharlı ve sulu tip nemlendirme yapılabilmektedir. Sulu tipte deflektör bölümü, su sirkülasyon düzeni, seperatör bölümü, sızdırmaz kontrol kapısı ve yeterli büyüklükte nemlendirme havuzu bulunmaktadır.
Konfor şartlarında mahale verilen havanın bağıl neminin alt sınırının % 35-40 olması istenir. Bu nedenle, mahale verilen sistem havasının neminin bu sınırların altında olması durumunda nemlendirilmesi ve üstünde olması durumunda da neminin alınması gerekmektedir. Nemlendirme odaları, konfor tesisatlarında mahale verilen havanın neminin konfor şartlarına getirilmesi amacı ile kullanılmalarının yanında tekstil, tütün ve deri sanayi gibi endüstriyel alanlarda ihtiyaç duyulan nemli havayı sağladıklarından oldukça önem taşımaktadırlar. “Nemlendirme odası” denince akla ilk gelen sistem havasının nemlendirilmesi olmakla birlikte, nemlendirme odaları değişik amaçlar için kullanılabilmektedirler. Bazı durumlarda nemlendirme odası “hava yıkayıcı” olarak da adlandırmaktadır. Çünkü sistem havası nemlendiricide doğrudan su ile temas ettiğinden, aynı zamanda yıkanmış da olmaktadır.
İklimlendirme santralından geçmekte olan sistem havası, nemlendirme odasında genel olarak üç değişik şekilde nemlendirilebilir. Bunlar;
1-) Su püskürtmeli nemlendirme
2-) Sulu sistem nemlendirme
3-) Buharlı nemlendirme olarak belirlenmiştir.
Filtreler
ASHRE standartlarına uygundur.Filtreler sentetik elyaf ; torba ya da hepa filtrelerdir .Sentetik filtreler, optimum hava hızında gerekli filtre yüzeyini sağlayacak şekilde ( V düzeninde) düzenlenmiştir. Standart filtre ünitesi sentetik filtreden yapılmıştır. Sentetik filtre elemanı, özel taşıyıcı kızaklar yolu ile kolayca çıkarılıp temizlenebilir. Torba ve hepa filtreler, sızdırmaz bir şekilde hücre içine monte edilmektedir. İstenildiğinde santral içinde koku tutucu aktif karbon panel filtreler kullanılmaktadır.
Karışım Hücresi ve Damperler
Taze hava damperinden ve sentetik filtre elemanından oluşmaktadır. Damperler maksimum 6 m/sn hava hızına göre seçilir. Damperler hem el hem de servomotor kumandasına uygundur.
Egzost Hücresi
El veya motor tahrikli, birbirine göre ters çalışır; iç hava ve egzost havası damperi içerir.
Susturucu
İç bölmedeki ses yutucu plakalar; hava debisi, vantilatör tipi, kanat sayısı, yutulacak sesin frekansı ve şiddetine göre özel olarak dizayn edilir ve genellikle 10-20 cm’lik plaklardan oluşmaktadır. Bu plakaların içinde cam yünü veya taş yünü kullanılmaktadır.
Isı Geri Kazanım Ünitesi
İthal alüminyum plakalı ve tamburlu tiptedir.
KLİMA SANTRALLERİNDE OTOMASYON
Hepimiz konforlu ortamlarda yaşamak istiyoruz insan için en ideal konfor sıcaklığı 21-23 derece arasındadır. Otomasyonun amacı giderlerin minimum seviyede tutularak konforun sağlanmasıdır. Bütün ticari binalarda klima santrali mevcuttur. Klima santrallerinde yapılan otomasyonu 2 bölümde düşünebiliriz
1. Klasik Otomasyon : Klasik otomasyonda her bir kontrol ünitesi bir veya birkaç klima santralini cihazın içine yüklenen programa göre kontrol eder.
Yatırım maliyeti olarak düşüktür. Fazla bakım gerektirmez. Senaryoların sınırlı olduğu sistemlerde ideal’dir.
Bu avantajlara karşı
Klasik Otomasyonun Dezavantajları
– Dışarıdan müdahale yapabilmek için cihazın tekrar programlanması gerekir.
– Senaryolar sabittir.
– Haberleşmesiz olduğu için sistemin uzaktan izlenme imkanı yoktur.
– Yapabilecekleriniz cihazın giriş- çıkışı kadardır.
– Giriş- çıkış noktaları universal değildir. ( Genelleme )
2. Veri Tabanlı Kontrol ve Gözetleme Sistemi mantığında şu vardır. Bir veya birden fazla cihaz kendi başına local olarak sistemi veya sistemleri kontrol eder bu cihazların hepsi bir haberleşme protokolü ile birbirleri ile ve ana bilgisayar ile haberleşirler ana bilgisayarda bir ekran resmi bulunur bu ekran resmi üzerinden izleme ve kontroller yapılır. Klima santralleri üzerinden bir çok nokta otomasyonda gösterilir.
1. Vantilatör Hücresi
Vantilatör hücresinde kapasiteye uygun büyüklükte radyal çift emişli, sık veya seyrek kanatlı, yüksek verimli, galvanizli saçtan mamul ithal fanlar kullanılmaktadır. Fanların hücreye bağlantısı kauçuk izolatörlerle yapılarak titreşimin gövdeye geçmesi önlenmiştir. Statik ve dinamik olarak balansı alınmış fanlar, kayış-kasnak tahrikli olup, hava atış ağızları santral gövdesine konnektörlerle iritbatlandırılarak titreşim izolasyonu sağlanmıştır.
2. Filtre Hücresi
Santrallerde isteğe göre çeşitli verimde zig-zag, torba veya HEPA filtreler kullanılabilmektedir. Kapaklı yapılan filtre hücreleri standart filtre ölçülerine uygun büyüklüktedir. İsteğe göre gözetleme pencereli yapılabilmektedir. Hücre hava kaçaklarını önleyecek konstrüksüyondadır.
3 .Karışım Hücresi
Karışım odası iklimlendirme santralinde dönüş havası ile dış havayı karıştırarak sistem havasını oluşturmakta kullanılır. Enerji tasarrufu amaçlı hava karışım hücreleri genellikle iklimlendirme santrallerinin en başında bulunur.
Karışım hücresi iç ve dış hava ayar damperlerini ihtiva eder. Alüminyum profilden aerodinamik kanatlı, hava ayar damperleri zıt hareketli plastik dişli yapıda olup, hava sızdırmaz yapıdadır.
4. Isıtıcı Hücresi
Isıtıcı hücreler iklimlendirme santrallerinin en önemli elemanlarından birisidir. Konumlarına göre Ön Isıtıcılar ve Son Isıtıcılar olarak 2 ye ayrılır.
Ön ısıtıcılar havanın daha fazla neme ihtiyaç duyması durumunda kullanılır ve bu amaçla iklimlendirme santralinde nemlendiriciden önce konulur.
Son ısıtıcı ise sistem havasının esas ısıtıcısıdır. Santralde nemlendiriciden sonra gelir ve odaya verilen havanın ısı ihtiyacını karşılamak için kullanılır.
Bakır boru-alüminyum kanatlı bataryalar galvanizli saçtan mamul kızaklar üzerine monte edilmiş olup, istenildiği takdirde hücrenin kapak tarafından çıkarılabilmektedir. Isıtıcı akışkana bağlı olarak uygun malzemeden imal edilmektedir.
5. Soğutucu Hücresi
Soğutucu akışkanla hava birbiri ile hiç temas etmeden iletim yoluyla havanın ısısı çekilir, soğutucu akışkana verilerek hava soğutulmuş olur. Isıtıcı hücresi özelliklerini taşımaktadır. Soğutucu batarya altına tabanı izole edilmiş yoğuşma suyu tavası monte edilmiştir.
6. Nemlendirme Hücresi
Konfor şartlarında mahale verilen havanın bağıl neminin alt sınırının %35-40 olması istenir. Bu nedenle,mahale verilen sistem havasının neminin bu sınırların altında olması durumunda nemlendirilmesi ve üstünde olması durumunda da neminin alınması gerekmektedir.Nemlendirme hücresi gövdesi galvanizli saç, alt havuz paslanmaz sacdan imal edilmektedir. Bu hücre gövde, damla tutucu, atomize fıskiyelerden oluşmuştur. Kollektör sistemi PVC veya galvanizli borudan mamul olup gözetleme pencereli olarak imal edilmektedir.
Damla tutucuların görevi, zig-zaglı ya da girdaplı yapıları ile havanın hızının etkisiyle kanala girmeye çalışan, sistem havası içindeki sıvı zerreciklerini tutarak kanala bırakmamaktır.
7. Isı Geri Kazanım Hücresi
Egzost havasıyla atılan ısının tekrar geri kazanılması için ısı geri kazanım cihazları kullanılmaktadır.
8. Plakalı Isı Geri Kazanım Hücresi
Alüminyum veya paslanmaz çelik plakalardan oluşmuş eşanjör çift devreli olup yüksek ısı transferi katsayısı ve geniş yüzey alanı sayesinde santrale alınan taze hava ile dışarı atılan egzost havası arasında etkin bir ısı transferi sağlar.
Tekerlek Tipi Isı Geri Kazanım Hücresi
Isı tekerleğinde, iç ısı tutucu nitelikte bir materyalle örülmüş olan tekerleğin bir bölümünden sıcak gazlar geçirilerek bu bölüm ısıtılır. Yeterince ısınan bölüm soğuk gaz tarafına hareket eder ve ısısını soğuk gaza verir ve soğuyarak devrini tamamlar.Tekerleğin içi paslanmaz çelik veya alüminyumdan yapılmış tel ağı ile örülüdür.Isı tekerleğinin yüksek ısı transfer verimi ve düşük maliyet gibi avantajları vardır.
Isı transferini maksimum düzeye çıkartabilmek için optimum bir dönüş hızı ile dönen eşanjörde dışarı atılan egzost havası ile yapılan ısı transferi neticesinde tekerleğin bir kısmının ısınması veya soğuması sağlanır. Çok ufak gözeneklere sahip tekerleğin bu kısmı gerçekleştirdiği dönüş ile taze hava giriş kısmına geldiğinde bu sefer taze havayı ısıtır ya da soğutur.
8. Susturucu
Gerekli ses tutma kapasitesini sağlayacak özellikte imal edilmektedir. Kulisler galvaniz paneller içine akustik izolasyon konularak imal edilirler. Klima santrallerinin kurulacağı şartlara uygun olarak susturucu seçilir
KLİMA
Kapalı gaz dolaşım sistemi : aşağıdaki sistem bir araba klima sistemi olmakla birlikte genel olarak hava soğutmalı bir klima sistemini ifade etmektedir.
1- Kompresör 2- Kondanser 3- Evaparatör 4- Expansion ( genleşme) valfi 5- Nem tutucu filtre 6- Kondanser fanı 7- Evaparatör fanı 8- Presostat
Klima sistemdeki gazın; sıvı hale dönüştürülmesi için, sıkıştırılması ve soğutulması gerekir.Kompresör, klima gazını sıkıştırır. Basıncı ve sıcaklığı artan klima gazı, kondanserden geçerken ortalama 60 °C sıcaklıkda sıvı hale dönüşür. Kondanser; kondenser fanı ile soğutulur .Basıncı yüksek sıvı haldeki klima gazı, genleşme valfinden, geniş bir hacme geçer ve basıncı düşer.Sıvı halindeki soğutucu gaz, evaparatör içerisinde buharlaşarak çevresindeki ısıyı toplar. Evaparatör yüzeyi ve çevresi " -10 °C " ile " -18 °C " 'ye kadar soğur.Soğuma sonucu sağlanan bu serinlik, evaparatör fanı içeri üflenir.Bu olay; soğutucu gazın buhar halinden, tekrar sıvı haline dönüşmesi ile tekrarlanır.
SOĞUK HAVA DEPOLARI PROJELENDİRMELERİNDE YARDIMCI OLACAK TEKNİK DÖKÜMANLAR :
PDF OLARAK GÖRMEK İÇİN YAZILARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
1- BOZULABİLİR GIDALAR İÇİN DEPOLAMA KOŞULLARI
2- SOĞUK ODA YAPIMI İÇİĞN PRATİK BİLGİLER
3-SOĞUK ODA PROJELENDİRİLMESİNDE KULLANILACAK - ŞEHİRLERE GÖRE YAZ/KIŞ DIŞ HAVA SICAKLIKLAR TABLOSU
Soğuk hava depoları gıda ürünleri, ilaç ve kimyevi ürünlerin bozulmadan uzun süre saklanmasını sağlamak amacı ile tercih edilen istenilen boyuta göre üretilen depolardır.
Soğuk Hava Depolarının Genel Özellikleri :
Çok hızlı şekilde imalat ve montaj yapılabilir.
Uzun ömürlü ve dayanıklıdır.
Sağlıklı ve Hijyeniktirler.
Yıkanarak temizlenebilir.
Estetik bir görünüme sahiptirler.
Soğuk hava depoları kullanım alanları
İlaç ve tıbbi malzemelerin depolanması ve muhafaza edilmesi için
kurulan tesisler.
Kimya sanayi için kurulan tesisler.
Laboratuar ve hastaneler için kurulan tesisler
Deniz mahsullerinin muhafaza edilmesi ve işlemesi için kurulan tesisler.
Hijyenik ürünlerin üretimi için kurulan tesisler.
Sanayi tipi soğutma gerektiren işler için kurulan tesisler.
Saklama amacı ile veya donmuş gıda ürünlerini muhafaza etmek için kurulan tesisler
Otel, motel, restoran, yurt ve konaklama tesislerinin mutfakları için kurulan tesisler.
Süt ve süt ürünlerinin işlenmesi ve muhafazası için kurulan tesisler.
Et ve et ürünlerinin işlenmesi ve muhafazası için kurulan tesisler.
Sebze,meyve ve her türlü gıda ürünlerinin işlenmesi ve muhafazası için kurulan tesisler.
Dondurma ve dondurulmuş gıda ürünlerinin işlenmesi ve muhafazası için kurulan tesisler.
Pasta ve unlu mamullerin üretim ve muhafazası için kurulan tesisler.
Çikolata,yağ vs. gibi ürünlerin ürünlerinin işlenmesi ve muhafazası için kurulan tesisler.
Hipermarketler ve süpermarketlerdeki ürünlerinin depolanması için kurulan tesisler.
Depolama Sıcaklıklarına Göre Önerilen Panel Kalınlıkları
Panel kalınlığı depo yüksekliği ve genişliği arttıkça artacaktır
Şoklama Cihazları ürünlerin özelliklerini bozmadan en kısa sürede kemikleştirmek için kullanılırlar.
Şoklanan ürünlerin iç sıcaklıkları -20 ‘C ye çok hızlı bir şekilde ulaşmalıdır.
10 kg ile 9000 kg arasında ürün şok soğutma yapabilen standart şok cihazları vardır.
Şok odalarının kapladıkları alanları daraltmak amacıyla tavan tipi evaporatör kullanılabilir.
Ürün üstüne direkt üfleme yapmadan şok yapabilmek için yönlendiricileri mevcuttur.
Büyük cihazlarda ayaklı tip özel şok evaporatörleri kullanılmaktadır.Bu evaporatörler şok için gerekli havayı
homojen bir şekilde sağlanmaktadır.
2 ila 24 saat arasında şoklama yapan sistemlerdir.
Şoklama Cihazları Kapasiteleri
- Şoklama Serileri ( -30°C/-40°C ) : 4,9 Kwatt/saat – 32 Kwatt/saat
Şoklama Cihazları Genel Özellikleri
- Endüstriyel soğutma cihazları kapasiteleri 4,9 Kwatt/saat – 32 Kwatt/saat aralığında
- üretilen cihazlardır.
- Cihazlar ayaklı yada tavana montajlı evaporatörlü olarak üretilmektedir. Bu sayede
- depoda soğuk hava dolaşımı hızlandırılmış olur.
- Kullanılan fanların gürültü seviyesi kabul edilebilir Avrupa normları ( CE) ‘nın altındadır.
- Dış ünite ,açık hava koşullarına dayanıklı olacak şekilde özel olarak imal edilmiştir.
- Cihazlar +35°C, +45°C ve +50°C dış hava şartlarında çalışabilen geniş bir ürün yelpazesine sahiptir.
Kullanılan Kompresör Genel Özellikleri
- Yarı-hermetik kompresör
- Çalıştırma vanası
- Yağ gözetleme camı
- Motor koruma, termik veya elektronik donanımlı
- Karter ısıtıcı
- Yağ ayırıcı
- Düşük yağ basınç koruma
Elektrik Paneli
- Güç Beslemesi: 400V – 10%/+6% – 3 faz – 50 Hz + Toprak – Nötr hatlı
- Faz Koruma
- Termik
- Kompresör motor kontaktorü
- Fan motor kontaktorü.
- Defrost Kontaktörü (Düşük sıcaklık seviyeli cihazlar)
Soğutma Cihazları Teknik Özellikleri
- Soğutucu Gaz : R404A
- Elektronik Kontrolör :Ön panelin üzerinde. Kolaylıkla görülebilir ve kumanda edilebilir. Işıklı Açma/Kapama düğmesi,
- mikro işlemci ile kontrol edilen, dijital ekranlı elektronik sistem-yönetim modulü, soğutma ve buz çözme(defrost)
- kontrolü
- Kompresör :Hermetik Kompresör
- Elektrik Koruma :Gerilim Koruma Rölesi ile %10 faz kaybına karşı elektrik koruma
Emniyet ve Kontrol Donanımı
- Yüksek ve alçak basınç prosetatları
- Yağ Basınç Basınç prosestatı
- Yüksek ve alçak basınç göstergeleri
Şoklama Cihazları ürünlerin özelliklerini bozmadan en kısa sürede kemikleştirmek için kullanılırlar.
Şoklanan ürünlerin iç sıcaklıkları -20 ‘C ye çok hızlı bir şekilde ulaşmalıdır.
10 kg ile 9000 kg arasında ürün şok soğutma yapabilen standart şok cihazları vardır.
Şok odalarının kapladıkları alanları daraltmak amacıyla tavan tipi evaporatör kullanılabilir.
Ürün üstüne direkt üfleme yapmadan şok yapabilmek için yönlendiricileri mevcuttur.
Büyük cihazlarda ayaklı tip özel şok evaporatörleri kullanılmaktadır.Bu evaporatörler şok için gerekli havayı homojen
bir şekilde sağlanmaktadır.
2 ila 24 saat arasında şoklama yapan sistemlerdir.
Şoklama Cihazları Kapasiteleri
- Şoklama Serileri ( -30°C/-40°C ) : 4,9 Kwatt/saat – 32 Kwatt/saat
Şoklama Cihazları Genel Özellikleri
- Endüstriyel soğutma cihazları kapasiteleri 4,9 Kwatt/saat – 32 Kwatt/saat aralığında üretilen cihazlardır.
- Cihazlar ayaklı yada tavana montajlı evaporatörlü olarak üretilmektedir. Bu sayede depoda soğuk hava dolaşımı
- hızlandırılmış olur.
- Kullanılan fanların gürültü seviyesi kabul edilebilir Avrupa normları ( CE) ‘nın altındadır.
- Dış ünite ,açık hava koşullarına dayanıklı olacak şekilde özel olarak imal edilmiştir.
- Cihazlar +35°C, +45°C ve +50°C dış hava şartlarında çalışabilen geniş bir ürün yelpazesine sahiptir.
Kullanılan Kompresör Genel Özellikleri
- Yarı-hermetik kompresör
- Çalıştırma vanası
- Yağ gözetleme camı
- Motor koruma, termik veya elektronik donanımlı
- Karter ısıtıcı
- Yağ ayırıcı
- Düşük yağ basınç koruma
Elektrik Paneli
- Güç Beslemesi: 400V – 10%/+6% – 3 faz – 50 Hz + Toprak – Nötr hatlı
- Faz Koruma
- Termik
- Kompresör motor kontaktorü
- Fan motor kontaktorü.
- Defrost Kontaktörü (Düşük sıcaklık seviyeli cihazlar)
Soğutma Cihazları Teknik Özellikleri
- Soğutucu Gaz : R404A
- Elektronik Kontrolör :Ön panelin üzerinde. Kolaylıkla görülebilir ve kumanda edilebilir. Işıklı Açma/Kapama
- düğmesi, mikro işlemci ile kontrol edilen, dijital ekranlı elektronik sistem-yönetim modulü, soğutma ve buz
- çözme(defrost) kontrolü
- Kompresör :Hermetik Kompresör
- Elektrik Koruma :Gerilim Koruma Rölesi ile %10 faz kaybına karşı elektrik koruma
Emniyet ve Kontrol Donanımı
- Yüksek ve alçak basınç prosetatları
- Yağ Basınç Basınç prosestatı
- Yüksek ve alçak basınç göstergeleri
FAN-COIL ÜNİTELER
Mahal içi tipi iklimlendirme ünitelerinin fiziksel ve kapasite açısından küçük olanları genelde fan-coil ünite olarak
adlandırılır. İç tip ünitelerden en büyük farklılıkları; kolay ve dekoratif monte edilebilmeleri yanısıra karışım veya
taze hava damper kontrolunun olmayışıdır.
Fan-coil üniteler apartman, ofis, hastane ve otel odaları gibi tek zonlu alanların ısıtılması ve/veya soğutulması için
kullanılır. Tipik bir fan-coil ünite; fan, filtre , ısıtma-soğutma serpantini ve yoğuşma tavasından oluşur.
Fan coil Sistemi ve Özellikleri
Fan coil sistemi tamamen sulu bir sistemdir. Bir merkezde hazırlanan sıcak su ve soğutulmuş su, bina içine dağıtılmış fan coil cihazlarına dağıtılır. Sıcak su bir sıcak su kazanında, soğuk su ise su soğutma grubunda (chiller) üretilir. Fancoil cihazları bir fan ve ısı geçiş yüzeyi olarak serpantin içeren elemanlardır. Fan yardımı ile odadan alınıp, serpantinler üzerinden geçirilerek ısıtılan veya soğutulan hava tekrar odaya üflenir. Serpantin içinden soğuk su geçiyorsa soğutma, sıcak su geçiyorsa ısıtma yapılır. Dönüş borularıyla merkeze dönen su burada tekrar ısıtılıp/soğutularak sirküle ettirilir. Bu amaçla pompa kullanılır. Bilhassa çok odalı binalarda ve kanal geçirmek için yeterli hacmin bulunmadığı uygulamalarda tercih edilir. Özellikle otel, hastane, ofis ve yüksek katlı konutlarda kullanılmaktadır. Fancoil üniteleri cam önlerine, asma tavan içlerine yada tavan altına ve döşeme içlerine konabilir.
Eğer kullanılan fan coil içinde tek serpantin varsa, kurulan sisteme iki borulu fancoil sistemi adı verilir. Sistemde dağıtım ve toplama yapan iki boru dolaşır. Her fancoil cihazına bir dağıtma borusu, bir toplama borusu bağlanır. Bu durumda bütün sistemde ya soğuk su yada sıcak su dolaştırılabilir. Dolayısıyla bütün sistemde aynı anda ya ısıtma yada soğutma yapılabilecektir. Sistemin soğutmadan ısıtmaya dönmesi (change over) özel bir işlemi gerektirir. Bu açıdan iki borulu fan coil sistemleri özellikle ara mevsimlerde konforu sağlamakta eksik kalırlar. Öte yandan yine özellikle ara mevsimlerde, binadaki bazı hacimlerde soğutma istenirken, bazı odalarda ısıtma istenebilir. İki borulu sistem bunu karşılayamaz.
İki Borulu Fan Coil
Eğer fan coil içinde ısıtma ve soğutma olarak iki ayrı serpantin varsa, kurulan sisteme dört borulu fan coil sistemi adı verilir. Sistemde iki dağıtım ve iki toplama yapan dört boru dolaşır. Her fan coil cihazı na iki dağıtma borusu, iki toplama borusu bağlanır. Boru çiftlerinden birinde soğuk su, diğerinde sıcak su bağımsız olarak dolaşır. Dolayısıyla her fan coil cihazında birbirinden bağımsız olarak aynı anda ısıtma ve soğutma yapılabilir. Bu durumda bütün sistemde aynı anda hem soğuk su hem de sıcak su dolaştırılmaktadır. Dolayısıyla bütün sistemde aynı anda hem ısıtma, hem de soğutma yapılabilecektir. Sistemin soğutmadan ısıtmaya dönmesi (change over) gibi bir işleme gerek yoktur. Bu açıdan dört borulu fan coil sistemleri çok zonlu sistemlerde kullanılırlar ve özellikle ara mevsimlerde mükemmel ısıl konfor sağlarlar.
Dört borulu Fan coil
Klasik fan coil sistemlerinde havalandırma yoktur. Sadece ısıtma ve soğutma yapabilirler. Bu eksikliği gidermek amacıyla fan coil sistemlerinde iki uygulama geçerlidir:
a) Dış hava, dış duvara yerleştirilen karışımlı fan coil cihazları ile doğrudan her ünite tarafından dışarıdan alınır.
b) Sisteme ayrıca taze hava besleyen merkezi kanallı bir havalandırma ilave edilir.
Bu sisteme primer havalı fan coil sistemi adı verilir. Primer havalı fan coil tesisleri hem havalı hem sulu sistemlerdir. Bu sistemlerde taze hava santralında ön şartlandırılan taze hava istenildiğinde belirli ölçüde nemlendirme de yapabilir. Ancak temel olarak fan coil sistemlerin, nem kontrolu performansı düşüktür.
Hem dış duvardan hava alan karışımlı sistemde hem de taze havalı sistemde her odadaki hava sirkülasyonu sadece o odaya aittir. Odalar arasında hava geçişi, dolayısıyla koku, duman vs. geçişi yoktur.
Fan Coil Sistemlerinin Özellikleri
- Fan coil sistemi ile her oda bağımsız olarak kontrol edilebilmektedir. Zonlama yapmak oldukça kolaydır.
- Kontrol genellikle oda termostatları ile yapılır. Böylece her odada, gün boyunca değişken olan yükün karşılanması yanında, farklı oda ayar sıcaklığı seçme imkanı da vardır.
- Fan coil kontrol sistemleri; en basit olan yalnız fan kontrolünden (kontrol vanası yok), oransal vana kontrolüne kadar geniş bir çeşitlilik gösterir. Aynı çeşitlilik oda termostatlarında da mevcuttur. En basitinden, üzerinde gece/gündüz işletmesi olan, arızaları gösteren, bina otomasyon sistemine bağlanabilen pek çok farklı model mevcuttur.
- Fan motorlarında devir ayarı yapma imkanı kapasite kontrolünde ek bir kolaylık yaratır.
- Boru sisteminde ise montaj sonrası yıkama işlemi yapılmalı, sistem kimyasal işleme tabii tutulmalıdır.
- Fan coil sisteminde özellikle asma tavan içindeki soğutma ve drenaj borularının izolasyonuna daha çok özen gösterilmelidir.
- Boru sisteminde reglaj yapmak kanal sistemine göre daha kolaydır. Mümkün olursa ters dönüşlü (eşit direnç) boru sistemi kullanılmalıdır. Fan coil serpantin basınç kaybını 3 mss gibi yüksek değerlerde tutmak reglajı kolaylaştırır.
- Döşeme tipi fan coil cihazları kullanıldığında, kanallı sistemlerdeki gibi yüksek asma tavan boşluklarına ihtiyaç yoktur.
- Fan coil cihazlarının bakımları belli sürelerde, ihmal edilmeden yapılmalıdır. (Özellikle filtre temizliği) .
- Fan coil seçimi yapılırken filtrelerin kolayca çıkarılabilmesi özelliği mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle kasetli tip cihazlarda kasetin sökülmeden filtrenin değiştirilebildiği modeller tercih edilmelidir.
- Yoğuşma tavaları zaman zaman tıkanmaya karşı kontrol edilmelidir. Serpantinin ve yoğuşma tavası ile borularının belli sürelerde yıkanması, bakteri üremesini önlemek açısından tavsiye edilir.
- Fan coil sisteminde bakım yapılması gereken cihazların kullanım mahallerinde olması bir dezavantajdır. Bakım, eğitilmiş personel tarafından mesai saatleri dışında yapılmalıdır. Özellikle tavan tipi fan coil cihazlarında filtre değiştirilirken tavanın kirletilmemesine dikkat edilmelidir.
- Açık ofis gibi büyük hacimlerde iç zonda homojen dağılımı sağlamak için tavan tipi fan coiller kullanılabilir. Bu fancoil cihazları sadece soğutma yapmak üzere tasarlanabilir. Böylece bina çevresi boyunca fan coiller hem ısıtma hem soğutma yaparken, iç tarafta kalan üniteler sadece soğutma yapmış olurlar. Böylece hem konfor açısından oldukça uygun hem de daha ekonomik bir sistem elde edilebilir.
- Cam önlerine konan cihazların özellikle soğutma sırasında çevredeki kişileri rahatsız etmeyecek tarzda yerleştirilmesi ve hava üfleme yönünün buna göre tasarlanması gereklidir. Gizli döşeme tipi fancoil cihazlarında genellikle havayı yönlendirmek için açılı kanatlı lineer menfezler kullanılır. Bu menfezlerin açılarına dikkat edilmelidir. Yalnızca havanın cama doğru üflenmesi yeterli değildir. Çoğu durumda camdan yansıyan hava da rahatsızlık verebilmektedir. Kasetli fancoil kullanımında ise sabit üfleme menfezi yerine üfleme yönü değiştirilebilen ayarlı tip menfezlere sahip fancoil cihazları tercih edilmelidir.
- Fan coil cihazı ile ilgili değerlerin, özellikle ses ile ilgili değerlerin zaman içinde geçerliliğini yitirmemesi gereklidir. Sesin zaman içinde problem olmaması için yıllar sonra da monte edildiği günkü kalitesini ve performans değerlerini koruyabilen cihazlar seçilmelidir.
- Karışımlı fan coil cihazlarında dış hava ile ortamdan dönen hava belli oranlarda karıştırılır, ısıtılıp soğutularak ortama verilir. Özellikle soğuk iklimli yerlerde mutlaka donma koruması yapılmalıdır. Bunun için karışım kutusuna motorlu damper montajı ve bunun bir donma termostatı ile irtibatlandırılması gerekir.
- Karışımlı ünitelerde,özellikle nemli bölgelerde yazın yoğuşmanın daha fazla olacağı göz önünde tutularak drenaj boruları tasarlanmalıdır.
- Karışımlı fan coillerde filtre daha sık temizlenmelidir.
- Karışımlı cihazların hava emişi rüzgar, yükseklik gibi faktörlerden etkilenebilir. İnfiltrasyon miktarı fazladır. İnfiltrasyon yükü de göz önünde tutulmalıdır.
- Karışımlı cihazların dışarıdan ses girişine karşı önlem alınmalı dır. Bu durumlar için özel karışım kutusu, susturucu gibi aksesuarları bulunan fancoil cihazları tercih edilmelidir.
- Karışımlı fan coil cihazları kullanıldığında taze hava kanalları için bir şafta ihtiyaç duyulmayacaktır.
- Primer havalı sistemde kanallar için şaft ve asma tavan boşluğuna ihtiyaç vardır. Ancak kanallar havalı sistemle karşılaştırıldığında oldukça küçük kesitli olmaktadır. Bu bakımdan yer kaybı tam havalı sistemlerden çok daha azdır.
- Taze havalı ve karışımlı fan coil sistemlerinin toplam avantajları, iç havalı fan coil cihazlarının kullanıldığı ve taze havanın kat bazında alçak tip santraller ile sağlandığı bir diğer sistem ile elde edilebilir.
İki Borulu Fan Coil Sistemi :
İki borulu sistemlerde borularda ya sıcak yada soğuk su bulunduğu için sistem ya ısıtma yada soğutma yapmaktadır. Fancoil cihazı tek serpantinlidir.
– İki borulu fancoil sistemi ilk yatırım maliyeti en ucuz merkezi sistemdir.
– Fan coil, borulama ve izolasyon maliyeti dört boruluya göre daha azdır.
– Daha az boru olduğu için özellikle kasetli cihazlarda borulama daha kolay yapılır.
– Özellikle geçiş dönemlerinde istenen konforun tam sağlanması mümkün değildir.
– Yaz işletmesinde su sıcaklığı genellikle 7/12 °C olarak seçilir. Kış işletmesinde ise su sıcaklıkları düşük seçilmeli ya da oransal vana kullanılmalıdır. Ancak oransal vana kullanıldığında yazın nem kontrolü daha zor olmaktadır.
– Fan coilde yaz kış geçişini sağlamak için
a) Yaz-kış konum anahtarlı termostatlar kullanılmalı
b) Boru termostadı eklenmelidir.
Dört Borulu Fan Coil Sistemi :
Sıcak ve soğuk su farklı borularda dolaşır. İki ayrı serpantin vardır. Vanalar vasıtasıyla fancoilde ya soğuk ya da sıcak suyun dolaşmasına izin verilerek ısıtma ve soğutma yapılır. Sistemde farklı odalarda aynı anda hem ısıtma hem de soğutma yapmak mümkündür.
– Özellikle geçiş dönemlerinde mükemmel konfor sağlanır. Yaz-kış geçişi oldukça kolaydır. Değişikliklere oldukça hızlı cevap verir.
– Kontrol vanası kullanımı gerekli olduğu için kontrol maliyeti daha yüksektir.
İlk yatırım maliyetinin daha yüksek olmasına karşın işletme verimliliği yüksek, işletme giderleri düşüktür.
Fan-coil üniteler;
* Montaj tiplerine göre: tavan tip, döşeme tip
* Kaset yapılarına göre: kasetli tip, gizli (kasetsiz) tip ve kanallı tip
* Batarya yapılarına göre: 2 borulu, 4 borulu
* Fan devirlerine göre: çok devirli, değişken debili
* Akışkan tipine göre (ısıtma): sıcak su, kızgın su, buhar, elektrikli
* Akışkan tipine göre (soğutma): soğutulmuş su, direk genleşmeli
olarak katagorize edilebilirler.
Otomatik kontrol açısından fan-coil üniteler iki borulu ısıtma, iki borulu soğutma, iki
borulu ısıtma/soğutma ve dört borulu ısıtma/soğutma olarak genellenebilir; iki konumlu
(on-off) veya oransal olarak kontrol edilirler.
İki konumlu fan-coil termostatları ister elektro-mekanik, ister elektronik olsun genelde ısıl geri besleme fonksiyonuna ve bazen de gece sıcaklık düşümü yapabilme ( termostat üzerindeki veya dışındaki harici elektromekanik
veya digital zaman programlayıcı vasıtası ile ) , ölçülen mahal sıcaklığını digital veya analog olarak
gösterebilme yeteneklerine sahiptirler. Kontrol edilen oda sıcaklığındaki sıcaklık değişimlerini olabildiğince aza
indirgemek için ısıl geri besleme fonksiyonu kullanılır.
Aşağıda fan Coil Ünitesi Parçaları ve Belli Başlı Fan Coil arızaları gösterilmiştir.
FANCOİL BAĞLANTI RESMİ
FANCOİL BELLİ BAŞLI ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ
SU SOĞUTMA KULESİ
Su soğutma kulesi; tesisten ısınarak gelen sıcak suyun bir kısmını buharlaştırıp atmosfere atarak soğutan, gerekli sıcaklığa ulaşmış kalan kısmını ise tesise kullanılmak üzere geri gönderen bir ısı uzaklaştırma ünitesidir.
Su soğutma kuleleri genellikle klima sistemleri, elektrik üretim tesisleri, üretim prosesleri gibi yerlerde soğutulmuş su elde etmek için kullanılır.
KULE ÇALIŞMA PRENSİBİ
Su soğutma kuleleri çalışma prensiplerine göre karşı akışlı ve çapraz akışlı kuleler olmak üzere ikiye ayrılır. Karşı akışlı su soğutma kulelerinde su yukarıdan aşağı süzülürken hava aşağıdan yukarı hareket eder. Çapraz akışlı su soğutma kulelerinde su yukarıdan aşağı inerken hava akımı yataydır. Son yıllarda cebri çekişli karşı akışlı kuleler tercih edilmektedir.
Cebri Çekişli Karşı Akışlı Su Soğutma Kulesi Çalışma Prensibi
Karşı akışlı cebri çekişli tip su soğutma kulelerinde, işletmeden ısınıp gelen su, özel olarak imal edilmiş su dağıtım sistemi ve fıskiyeler yardımı ile kulenin tüm kesitine yukarıdan aşağı doğru homojen olarak püskürtülür. Püskürtülen su kütleleri, kule dolguları arasından süzülerek parçalanır. Dış ortamın nemine sahip hava, motor fan grubu yardımı ile dolgular üzerinden aşağıdan yukarıya doğru emilir. Dolgu soğutma yüzeyinde hava ile buluşan su; havaya ısı verir ve bir kısmı buharlaşarak soğur. Soğuyan su; kule soğuk su havuzunda toplanarak işletmeye gönderilir. Suyun buharlaşması sonucu nemi artan hava (doyma oranına yakın), kulenin en üstünde bulunan fan bacasından atmosfere atılır.
Termodinamik esaslarına göre; buharlaşan her bir gram suyun faz ( Hal ) değişimini gerçekleştirebilmesi için yaklaşık 540 Kalori enerji sistemden emilir.
Bu yaklaşımla; sistemde dolaşan suyun her 6 ºC soğuması için yaklaşık su debisinin % 1’ nin buharlaşması gerekmektedir.
Bu miktar aşağıdaki formülle hesaplanabilir;
Buharlaşma Miktarı (m³/h) = 0.00085 x 1.8 x Debi (m³/h) x (Tg—Tç)
Cebri Çekişli Çapraz Akışlı Su Soğutma Kulesi Çalışma Prensibi
Su debisi saatte 0-1450m³/h arasındaki kuleler paket tip su soğutma kulesi olarak adlandırılır. Paket tip kuleler, kurulduktan sonra gerektiğinde kolayca kaldırılıp taşınabilecek modüler bir yapıya sahiptirler.
Su debisi saatte 0-1450m³/h arasındaki kuleler paket tip su soğutma kulesi olarak adlandırılır. Paket tip kuleler, kurulduktan sonra gerektiğinde kolayca kaldırılıp taşınabilecek modüler bir yapıya sahiptirler.
Kulelerimiz; kullanılan malzemelerin (CTP, PVC, PP, paslanmaz çelik vb) birbirine uyumu ve korozyon dayanımından dolayı çok uzun ömürlüdür. Alternatiflerine göre işletme ve bakım giderleri düşüktür. Saç kuleler gibi her yıl boya ve bakım gerektirmez.
SU SOĞUTMA KULESİ SİSTEM ŞEMASI
HİDRO-KÜLTÜR kısaca; bitkilerin suda yetiştirilmesi anlamına gelir.
Yetiştirilen bitkilerin ihtiyaç duyduğu temel yapı taşları ile besin maddeleri kontrollü olarak ve doğru oranlarda ‘şartlandırılan’ suyun içinde bulunur.
Tarıma ayrılan toprakların süratle azalmasından kaynaklanan sorunların çözümü için geliştirilen bu yöntem, tarımsal üretim alanında 1950′lerden bu yana etkin olarak kullanılmaktadır. Günümüzde seracılıkta dünya pazarını elinde bulunduran Hollanda, sera sebzeciliğinin %87’sini bu yöntemle gerçekleştirmektedir.
Toprakta yetişen bitkiler özel bir izlek geçirerek yetiştikleri toprak ortamdan kil granüllerinin olduğu farklı bir ortama taşınırlar. Bu amaç için üretilen kil granülleri besleyici solüsyonlarla özel bir uygulamaya uğradıklarından suyu bünyelerinde sünger gibi taşırlar. İkinci ana unsur ise bitkileri altı su dolu alanlara yerleştirerek yeni yaşam ortamlarına uyumlarının sağlanmasıdır.
Tasarımı doğru yapılmış bir iç mekânda bitkilerin sağlıklarını ve görünümlerini en üst noktada tutmak tasarımın sürdürülebilirliği için en önemlidir. Ancak bitkilerin düzenli bakımları, alanların büyüklüğü, koşullarının farklılığı, görevli elemanların zaman sorunları ve bilgi eksiklikleri gibi birçok bileşenler bu gerekliliklerin istenilen düzeyde gerçekleştirilmesini mümkün kılmayabilir.
Hidro-kültür bu noktada işleri oldukça kolaylaştıran ve geometrik olarak da tasarımı tamamlayan ideal çözümlerden biridir.
Yaşam, birçok mekanik unsurun birlikte ve uyum içinde çalışmasını gerektirir.
Teknolojinin gelişimi ve toplum ihtiyaçlarının artması ile birlikte, hidro – kültürün alt dalları olan ‘Hidroponik’ ve‘Akuaponik’ olarak adlandırılan tüm diğer kompozit sistemlerin tasarımı da gün geçtikçe önem kazanmaktadır.
Mekaniğin ana konusu olan birçok unsur; enerji ve madde, akışkanların kontrollü olarak şartlandırılması, ışık, iklimlendirme standartları, depolama ve nakil yöntemleri ile benzeri tüm sistemlerin birbiriyle uyumlu çalışması için gerekli otomasyon uygulamaları Engin Mühendislik tarafından uyum içinde gerçekleştirilir.